sifa kaynagi visne ve kiraz

Şifa Kaynağı: Vişne ve Kiraz


Sesli Dinle

Kur’ân-ı Kerîm’de diğer bazı meyvelerle birlikte kirazdan da bahsedilmesi, bu güzel meyvenin taşıdığı hikmetlere ve şifaya vesile olan yönlerine dikkatleri çekmektedir. İncir, üzüm, zeytin ve hurma gibi Kur’ân’da ismi zikredilen diğer bazı meyveler hakkında oldukça geniş bilgiler bulunmasına rağmen, kiraz hakkında son yıllara kadar fazla bir araştırma yapılmamıştır.
Vişne ve kiraz, mineral madde açısından oldukça zengindir. Ülkemizde üretilen kirazın büyük bir kısmı iç piyasada taze tüketilirken, bir kısmı da Avrupa ülkelerine ihraç edilmektedir. Üretilen vişnenin büyük kısmı meyve suyu şeklinde tüketime sunulurken, bir kısmı da dondurularak reçel sanayiinde kullanılır. Vişne suyunun 100 gramında yaklaşık 246 kilokalori enerji, 58,3 g karbonhidrat, 3,12 g protein, 1 g yağ, 115 miligram (mg) sodyum, 745 mg potasyum, 0,5 mg C vitamini, 64 mg kalsiyum ve 81 mg fosfor bulunmaktadır. Nükleik asitlerin yapımında ve bazı aminoasitlerin birbirine dönüşme reaksiyonlarında rol alan folik asit ile, vücut sıvılarının osmotik basıncı ve asit-baz dengesi için gerekli potasyum bakımından vişne oldukça zengindir. Vişne uzun yıllar, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde ağrı kesici ve acıları hafifletici bir halk ilâcı olarak kullanılmıştır.

Antioksidan deposu kiraz ve vişne
Elektron kaybetmiş ve dolayısıyla elektron koparmaya eğilimli moleküller olan serbest radikaller, vücuttaki metabolik reaksiyonlar neticesinde fıtrî olarak üretilir. 70 kg’lık bir insan vücudu, yılda yaklaşık 1,72 kg süper oksit gibi serbest radikal üretebilmektedir. Önemli hastalıkların ve yaşlanmanın tetikleyicisi olan serbest radikallerin muhtemel zararlarını önlemek için, Rahmet-i Sonsuz, her hücreye koruyucu antioksidan sistemler yerleştirmiştir. İnsanın genetik programına konan serbest radikalleri uzaklaştırıcı enzim sistemlerinin (süperoksid dismutaz, katalaz vb) bilgisi buna bir örnektir. Ayrıca çeşitli kimyevî moleküller de, gerek kendileri, gerekse antioksidatif sistemi harekete geçirici hususiyetleriyle de serbest radikallerin uzaklaştırılmasına destek olmaktadır. Antioksidanların, bağışıklık sisteminin fonksiyonlarını güçlendirici tesirleri de vardır. Vişne ve kirazın kimyevî terkibinde antioksidan özelliği olan 14 değişik kimyevî madde tespit edilmiştir. Bir litre vişne suyunda 267-688 mg arasında antosiyanin bulunur. Suda çözünebilen flavonoitlerden olan antosiyaninler, vişne ve kirazın kendilerine has, pembe, kırmızı, menekşe, mavi veya mor tonlarında renklenmesine vesile olurlar. C, E vitamini ve beta-karoten gibi güçlü antioksidanların yüksek miktarda depolandığı vişne ve kiraz düzenli tüketildiğinde, serbest radikallerin tesirsiz hâle getirilmesinde önemli rol oynar. Vişne ve kiraz, antikanserojen flavonoitlerden isoqueritrin ve queritrin bakımından oldukça zengindir. Bilhassa Gueritrin, en yüksek müesseriyet derecesine sahip antikanserojenlerden biridir. Amerika’da yapılan bir çalışmada kişi başına yılda yaklaşık 3 kg vişne tüketen çiftçilerin, yılda 0,5 kg tüketen diğer insanlara göre, kansere ve kalb hastalıklarına daha az yakalandıkları gösterilmiştir. Vişnenin antioksidan hususiyetinin ana kaynağı olan antosiyaninler, E vitamini ile mukayese edildiğinde daha tesirlidir. Vişnedeki yüksek miktardaki C vitamini, E vitamininin antioksidan özelliğinin güçlenmesine destek olmaktadır. Bol miktarda E vitamini tüketiminin, kötü kolesterol olarak bilinen düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin oksidasyonunu önlemeye vesile olduğu dolayısıyla kalb hastalıklarına karşı koruyucu rol oynadığı tahmin edilmektedir. Vişne ve kirazın kanser ve kalb hastalıkları ile mücadeleye yardımcı olabilen zengin bir antioksidan deposu olduğu hususundaki deliller giderek artmaktadır. Son yıllarda tüketicilerin şuurlanmaya başlamasıyla birlikte vişne, kiraz gibi tabiî antioksidan kaynağı meyveler, sentetik antioksidan maddelerine tercih edilmeye başlanmıştır.

İltihap giderici ve ağrı kesici özelliği 
Vişne ve kirazın içinde, hem iltihap giderici, hem de hormon metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynayan biyo-aktif bileşikler (antosiyaninler ve bioflavonoitler) bulunmaktadır. Antosiyaninler aspirin, naproksen, ibuprofen gibi tesirlere sahiptirler. Gut hastalığı ve eklem rahatsızlıkları olan kişilerin bir grubuna sentetik ağrı kesicilerin yanında vişne suyu veya vişne verilirken, diğer gruba sadece sentetik ağrı kesiciler verilmiştir. Vişne veya vişne suyu da tüketen kişilerde bu rahatsızlıklardan oluşan ağrı ve acılar, diğerlerine göre daha kısa sürede hafiflemiştir. Prostaglandinlerin, eklem romatizmalarının oluşmasında önemli roller oynadığına dâir çok sayıda araştırma vardır. Prostaglandin hormonunun üretiminde cyclooxgenase-1 ve cyclooxgenase-2 enzimleri vazifelidir. Vişne ve kirazın içindeki bazı bileşikler, bu enzimlerin aktivitesini ve/veya üretimlerini engellemede dolayısıyla değişik iltihap ve yaralardan kaynaklanan yanma ve ağrıları önlemede rol almaktadır. Vişne veya kirazın ağrı kesici özelliğinin tesiri fertler arasında çok farklı zamanlarda (birkaç gün içinde veya dört haftada) ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar günde 12-25 miligram arasında antosiyanine karşılık gelen ortalama 20 kiraz veya vişnenin tüketilmesiyle, aspirine kıyasla daha fazla iltihabın giderildiğini ve daha fazla ağrının azaltıldığını göstermiştir. Vişnenin sentetik ilâçlara karşı avantajı, hiçbir yan tesirinin olmamasıdır. Orta yaş üzerindeki insanların antosiyanin muhteviyatı yüksek meyveleri düzenli olarak (meselâ ortalama 20 adet kiraz/vişne veya eş değer kiraz-vişne suyu) tüketmeleri durumunda, eklem kireçlenmelerinden ve gut rahatsızlıklarından daha az müteessir olacaklarına dâir raporlar vardır.
Vişne ve kirazda uyku düzenlemeye vesile olan bileşikler 
Epifiz bezi, gündüzleri metabolik dengenin ve vücuttaki hormon seviyesinin ayarlanması, geceleri de istirahatımız için melatonin salgılamak üzere vazifelendirilmiş olup, biyolojik saat vazifesi yapmaktadır. Hem uykunun ve 24 saatlik biyolojik ritmin düzenlenmesinde, hem de antioksidan hususiyetlerinden dolayı yaşlanmanın geciktirilmesinde vazifeli olan melatonin, çok fonksiyonlu bir hormondur. Kiraz ve vişnedeki melatonin miktarı, önemli derecede yüksek çıkmıştır. ABD’de Teksas Üniversitesi beslenme uzmanı Dr. Russel Reiter’e göre, vişne ve kirazda melatonin bulunması, sürpriz bir keşiftir. Vişne ve kirazda epifiz bezinden salgılatılan melatonin hormonunun düzenlenmesinde rol oynayan bileşikler de vardır. İnsanların kaliteli uyku problemi yaşadığı günümüzde, bu özelliklerden dolayı, vişne meyvesi ve/veya vişne ürünlerindeki melatonin aktivitesi yoğun şekilde araştırılmaktadır. Yeterli miktarda kiraz/vişne tüketilmesi durumunda melatoninin kandaki miktarı artırılabilmektedir.

Şeker hastalığında vişne-kiraz kullanılması
Michigan State Üniversitesi’nden Dr. Muralee Nair, antosiyanin ihtiva eden vişne gibi meyvelerin, kandaki insülin seviyesini artırdığına dâir bulgular olduğunu belirtmektedir. Diyabet (şeker hastalığı) için kullanılan ilâçlar, bol miktarda antosiyanin ihtiva eden taze vişne ve kiraz ile beraber kullanıldığında, kandaki şeker miktarının kontrolünde daha tesirli ve faydalı neticeler elde edilmiştir. Diyabet tedavisinde, yakın gelecekte vişne suyu muhteviyatı katkılı yeni tablet veya konsantre ürünler üretilebilecektir. ABD tarım bakanlığınca da desteklenen ve Dr. Nair ve araştırma grubu tarafında yapılan bir çalışmada, vişneden elde edilen antosiyanin, farelerin pankreatik-beta hücrelerine enjekte edilmiş. Antosiyanin enjekte edilen farelerin pankreatik beta hücrelerinde, enjekte edilmeyenlere kıyasen % 50 daha fazla insülin üretilmiştir. Şeker hastaları doktorlarına danışarak, ilâçların yanında taze ve ekşi kiraz tüketmeleri durumunda, kan şekerlerini daha müessir şekilde düşürebilirler.

Kiraz ve vişne nasıl tüketilmeli
Kiraz, genellikle mevsiminde sofralık olarak tüketilmektedir. Mevsiminden sonra kiraz, derin dondurucularda senenin her günü tüketilebilecek şekilde korunmaktadır.
İyi bir diyet lifi kaynağı olan vişne, sağlığı destekleyici besin olarak günde en az 20-25 tane yenebilir.
Türk mutfağı geleneğinde, vişne-kiraz çeşitli şekillerde tüketilmektedir. Vişnenin suyu veya ezmeleri, çeşitli pasta ve tatlılarda, kremalı bisküvilerde ve kremadan yapılmış unlu tatlıların, gofretlerin üretilmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kiraz ve vişne, hamburger, sosis, soslar, ekmek, makarna ve bazı tatlı çeşitlerinde de kullanılmaktadır. Doktorlar, sağlıklı bir hayat sürmede her gün belirli sayıda kiraz veya vişnenin veya bunların türevi gıdaların tüketilmelerinin gerekliliğine dikkat çekmektedir. Mevsime bağlı olarak taze şekilde tüketimi mümkün olan ülkemizde, koruyucu sağlık açısından tabiî antioksidan deposu olan vişne ve kirazın tüketimi teşvik edilmelidir. Ortalama 20 mg antosiyanin ihtiva edecek miktarda vişne-kiraz veya bunlardan üretilmiş gıdaların günlük olarak tüketilmesi, koruyucu sağlık açısından çok faydalıdır.
Kur’ân-ı Kerîm’de cennet nimetlerinin sayıldığı bir kısımda “dalları basacak kadar bol miktarda olduğu belirtilen kirazlara”1 dikkat çekilmesi, bu meyve üzerinde daha çok çalışılması gerektiğine de işaret olarak alınabilir.

Dipnot 
1. Kur’ân-ı Kerîm, Vakı’a sûresi, 56/28
Kaynak
- http://www.hrt.msu.edu/faculty/OLD/main_nair.htm

Yorum Gönder

yorumlarınıza ve yorum sayfası üzerinden bize sorduğunuz sorularınaza en kısa sürede dönmeye çalışacağız daha sağlıklı bir iletişim için sağ alt köşede çıkan whatsapp ikonuna tıklar iseniz direk whatsapp iletişimi sağlayabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger] [facebook]

ivythemes

{facebook#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {twitter#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {google-plus#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {pinterest#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {youtube#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {instagram#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget