1.04.2009 - 1.05.2009

ŞİFALI BİTKİSEL SULAR
KEKİK SUYU
(La. HerbaThymi, Alm.ThymianKravt, Fr. Herbede »Thym, ing. Thy Herb.)Bileşimi: Uçucu yağlar (%0.5 - 3.5) ve tanen içiermektedir.Uçucu yağlar içerisinde timol (%20 - 50) ve Karvakrol bulunur.
Etki ve Kullanışı: Mide yatıştırıcı, antiseptik, kurt düşürücü ve kan dolaşımında uyarıcıdır.Zayıflamada etkili olup, kolestrolü düşürücü ve yağ çözücüdür. Öksürük, boğmaca ve astımda kullanılır. Balgam sökücüdür, boğaz iltihaplarında, mide üşütmelerinde etkilidir. Gastritte etkili olup, gaz rahatsızlıklarını giderir ve hazmı kolaylaştırır. Ağız kokusu, diş eti rahatsızlıklarında gargara yapmak amaçlı kullanılır. Şekeri düşürücü ve tansiyonu dengeleyici rölü vardır. Kekik suyu, andız otu kökü suyu ile karıştığında kadın hastalıklarında faydalı olup, adet söktürücü olarak kullanılır. Kekik suyu, papatya suyu ile karıştırıldığında saç ve cilt bakımında haricen kullanılabilir. Saç dökülmelerini önler vekepeklenmeyi giderir. Ciltteki lekeleri ve sivilceleri temizler. Uyuz, egzama ve mayasılda günde 3 kere pansuman yapılır.
Kullanma Talimatı: 1/4'ü Kekik suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz. Günde üç çay bardağı içilir.
Not: Piyasada Alkol ve ispirto ile sentetik olarak yapılan ve insan sağlığına zararlı kekik sularını ve diğer bitkisel suları kullanmamanızı tavsiye ederiz.



HAYIT SUYU (Vitexagnus)
Diğer İsimler: Ayid, Ayit, Beşparmakotu
Bileşimi: Uçucu yağlar, tanen, sineol ve glikozitler içerir.
Etki ve Kullanışı: M.Ö. 450'de hayıttan ilk olarak bahseden tıbbın babası kabul edilen Hipokrat'tır. Yüksek ateş, başağrısı, gazlanma ve idrar arttırma için ama en önemlisi günümüzde de devam eden şekliyle" kadın hastalıkları" için tavsiye etmişlerdir. Adet düzensizliklerinin giderilmesinde etkilidir. Adet gecikmesi, göğüs ağrısı, sancı, kramp ve depresyon, kalp ağrıları gibi semptomların giderilmesinde veya azaltılmasında etkilidir. Hayıt meyvesi içerisindeki eterli uçucu yağların ve diğer sinerjetik bileşiklerin hipofiz bezi üzerinde pozitif etkileri vardır. Bilindiği gibi hipofiz bezi pek çok vücut hormonunun dengesinden sorumludur. Hayıt meyvesinin adet öncesi gerginlik semptomlarına faydası en az 2 hafta içinde kendini açıkça belli eder. Fakat, en iyi sonuç için hayıt meyvesi en az 3 ay süre ile alınmalıdır.Adet öncesi sendromlarda, adet kanamalarındaki spazmlarda, menopozla ilgili bazı şikayetlerde ve süt veren kadınlarda süt eksikliğinde, adet dönemlerinde endokrin düzensizliklerinden kaynaklanan sinir ve cilt problemlerinde ve akne tedavisinde kullanılır.
Kullanma Talimatı: 1/4'ü Hayıt Suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz. Günde üç çay bardağı içilir.


OKALİPTÜS YAPRAĞI SUYU (Eucalyptus Globulus Labill)
Bileşim: Uçucu Yağlar (%3-5) tanen ve rezin taşımaktadır.
Etki ve Kullanışı: Kabız, antiseptik ve balgam söktürücü olarak kullanılır.
Şeker hastalığına faydalıdır. (Turhan baytop) Yiyeceklerin asidini azaltır. Aç karnına içildiğinde solucan ve kurtları düşürür. Mesane yolarını temizler. Basur memelerine iyi gelir. Ateşi düşürür. Romatizmal ağrılarda, diş ağrılarında kullanılır. Karaciğer hastalıklarında, mide asidini düzenleyici olup, safradan kaynaklanan sivilce, egzama ve vücut şişkinliklerinde faydalıdır. Kuvvetli mikrop öldürücüdür. Nefes darlığı, öksürük, solunum yolu iltihaplarında, grip ve üşütmede etkildir. Cilt hastalıklarında sürülerek kullanılır. Kullanma Talimatı: 1/4'ü Okaliptüs Suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz.Günde üç çay bardağı içilir.


ENGİNAR SUYU (Folium Cynarae scolymi)
Bileşimi: Enginar yapraklan tanen, inülin, sinarin (acı madde) ve flovan türevleri taşımaktadır.
Etki ve Kullanılışı: Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarının tedavisinde kullanılır.Araştırmalara göre enginar, safra kesesinin karaciğer tarafından harekete geçirilmesini sağlıyor. Zehirli bileşikler taşımayan, iyi bir iştah açıcı ve idrar söktürücü olan enginar suyunun afrodizyak etkisi eskiden beri bilinmektedir, ayrıca kolestrolün baş düşmanıdır. Anne sütü arttırıcı, vücuda kuvvet verici, ateş düşürücü, mide ve bağırsak düzenleyici, kalbi güçlendirici, hazım kolaylaştırıcı etkileriyle beraber sarılık, sivilce egzama rahatsızlıklarında da kullanılmaktadır.
Kullanma Talimatı: 1/4'ü Enginar Suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz. Günde üç çay bardağı içilir.


FUNDASUYU (Herba ericae)
Bileşim: Arbutin, enzimler, tanen, saponin, mineraller, silikasid, ericolin, karotin, flavonglikositler içermektedir.
Etki ve Kullanışı: Şişmanlık rahatsızlıklarında kullanılan funda suyu çok etkili bir zayıflatıcıdır. Ayrıca iltihabı, romatizma ve ağrı kesici olarak da kullanılmaktadır. Funda suyu idrar yolları dezenfektanı, idrar söktürücü ve kabızlığı giderici etkilere sahiptir. Altına ıslatan çocuklarda faydalıdır.
Kullanma Talimatı: 1 M'ü Funda Suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz.Günde üç çay bardağı içilir.


ISIRGAN OTU YAPRAĞI SUYU (UrticaUreno)
Bileşim: Potasyum tuzları, organik asitler (formik asit)
Etki ve Kullanışı: Kan temizleyici, idrar arttırıcı ve iştah açıcı olarak kullanılır. (Turhan Baytop) Kanser için ısırgan, melissa ve karabaş karıştırılıp içilir. Vücudu kuvvetlendiricidir. Hormon dengeleyici, bağışıklık sisteminde etkili, ^fl hücre yenileyici, saç bakımı, mide ülserinde, anne sütü arttırıcı, bronşit, öksürük ve balgam söktürücü, iltihap kurutucu özelliklerine sahiptir. Basur, prostat ve cilt kanserinde etkilidir. Romatizma ağrılarını dindirici, kurt ve ateş düşürücü, prostatı tedavi edici etkileri bulunmaktadır.
Kullanma Talimatı: 1 M'ü Isırgan Otu Yaprağı Suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz.Günde üç çay bardağı içilir.


KARABAŞ SUYU (Lavandula Stoechas)
Diğer İsimleri: Gagan, Keşiş otu
Bileşimi: Glikozit, saporinler ve uçucu yağlar içermektedir.
Etki ve Kullanışı: Ağrı kesici, antiseptik, yara iyileştirici, yatıştırıcı (sara ve astımda), balgam söktürücü, idrar yolları iltihapları iyileştirici, sinir sistemi ve kalp kuvvetlendirici gibi faydaları nedeni ile geniş kullanım alanı bulmuştur. Kalp damar açıcı, asabilik ve sinir bozukluklarında etkilidir. Kanserin ilerlemesini önler. Sinüzit ve migrende çok etkilidir.
Böbrek ve mesane kumlarını düşürür. Karabaş otuna kafa süpürgesi de denir.
Kullanma Talimatı: 1/4'ü Karabaş suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz. Günde üç çay bardağı içilir.


FİLİSKİN SUYU (Menth Pulegium)
Diğer İsimleri: Nane, Yarpuz
Bileşim: Mentol,azulen, puleson, diosmin, glikozit, ekusaponir.
Ekti ve Kullanışı: Mide üşütmesinde, soğuk algınlığında, nezle ve grip hastalıklarında, hazmettirici, balgam ve safra söktürücü, adet getirici, kalp rahatlatıcı, mesane yollarını temizleyici, vücuda kuvvet verici, idrar söktürücü, kan temizleyici etkilere sahiptir.
Kullanma Talimatı: 1/4'ü Filiskin Suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz. Günde üç çay bardağı içilir.


PAPATYA SUYU
Bileşimi: Uçucu yağlar (%0.2 -1), rezin, acı madde ve fenolik bileşikler (Flavonlar, kumarin) içermektedir. Etki ve Kullanışı: idrar çoğaltıcı, iştah açıcı, yatıştırıcı, gaz ve safra söktürücü etkileri bulunmaktadır. Haricen boğaz iltihaplarına karşı gargara halinde, ağrı kesici ve yara iyi edici olarak kullanılmaktadır. Defne suyu ile beraber kullanıldığında saçderisine friksiyon yapılır, saç dökülmesini önler. (Turhan Baytop)
Göğüsyumuşatıcı, öksürükte, astım ve bronşite kullanılır. Sinirsel yatıştırıcıdır.
Kullanma Talimatı: 1/4'ü Papatya suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz. Günde üç çay bardağı içilir.


MELİSSA SUYU (Folium MelissaeLabiatae)
Diğer İsimleri: Oğul Otu
Bileşim: Tanen ve uçucu yağlar içermektedir.
Etki ve Kullanışı: Sinir teskin edici, kalp rahatsızlıklarında, baş ağrısı, uykusuzluk, kan temizleyici, bitkinlik, yorgunluk, iştahsızlık, mide problemlerinde, bulantı ve kusmayı önleyici nefes darlığı astım rahatsızlıklarında kullanılır. Damar açıcı özelliği vardır. 'Kullanma Talimatı: 1/4'ü Melissa Suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz. Günde üç çay bardağı içilir.


MERSİN SUYU (MyrtusCommunus)
Bileşim: Tanen (%0.3 - 0.5), uçucu yağlar ( %14-15) ve acı madde içermektedir. Etki ve Kullanışı: Mikrop öldürücü, iştah açıcı ve ken dindirici etkileriyle haricen ve dahilen kullanılmaktadır. Dahilen; kabız, idrar yolları hastalıklarında, mikrop öldürücü, göğüs hastalıklarında antiseptik, haricen; yara iyileştirici olarak kullanılmaktadır, bronşit, öksürük, mide yanması, gastrit, basura iyi gelmektedir, böbrek kumları ve taşlarını düşürür.
Kullanma Talimatı: 1/4'ü Mersin Suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz. Günde üç çay bardağı içilir.


DEFNE YAPRAĞI SUYU (LaurusNobilis)
Diğer İsimleri: Tehrel Yaprağı
Bileşim: Tanen ve uçucu yağlar bulunur. Uçucu yağlar içerisinde bilhassa Sineol (%35-50) bulunur.
Etki ve Kullanışı: Terletici antiseptik ve midevi etkilere sahiptir. Doğum kolaylaştırıcı (Hamilenin son haftası) ağrı kesici, grip, nezle, ateş düşürücü ve saç bakımında kullanılır, idrar arttırıcı olarak ve romatizmaya karşı kullanılır. Yemeklerde sos olarak da kullanılır. Doğum kolaylaştırıcı etkisi olduğu için hamileliğin son haftası dışında kullanılmamalıdır.
Kullanma Talimatı: 1/4'ü Defne Yaprağı Suyu ile doldurulmuş çay bardağını su ile tamamlayıp içiniz.Günde üç çay bardağı içilir.


BİBERİYE SUYU (Folium Rosmarini, Alm. Rosmarin blatter, Fr. Feuille de Romarin, ing. Rosemary Lesf)
Diğer İsimleri: Hasalben (Arapça Hassa Luban ), Kuşdili, Sultan Otu
Bileşimi: Tanen (%8) ve uçucu yağlar (% 1-2) içerir.
Etki ve Kullanılışı: Dahilen zayıflatıcı özelliği vardır.Kabız, hazım sistemi uyarıcı, safra arttırıcı ve idrar söktürücü olarak haricen de cerrahi yaraların tedavisinde kullanılır. Adet söktürücü, ağrı kesici, bronşit, öksürük, astım, sarılık, gaz söktürücü, böbrek ve mesane kumlarını döktürücü, akciğer - dalak tıkanıklıkları, hazımsızlık, uykusuzluk, sinir yatıştırıcı olarak faydaları vardır.
Kullanma Talimatı: 1/4'ü Biberiye Suyu ile doldurulmuş öay bardağını su ile tamamlayıp içiniz. Günde üç çay bardağı içilir.

YARARLANILAN KAYNAKLAR
Prof. Dr. Turhan Baytop; Türkiye'de bitkilerle tedavi geçmişte ve bugün. Prof. Dr. Ayşegül Demirhan Erdemir, doğal şifalı bitkiler ve doğal ilaçlarla geleneksel tedaviler.
bitkiylebakim.comdan alıntıdır


Ahududu (Ağaç çileği -Frambuaz)
PROF. DR. M. RAMAZAN YİĞİTOĞLU
Kırmızı ve sarımsı renkli ahududular raspberry ismiyle bilinir. Siyah renkli ahududular ise blackberry (böğürtlen) olarak bilinir. Her iki ağaç çileği de şifa kaynağıdır. Ağaç çileği meyvesinin yanı sıra yaprak ve kökleri de şifa amacıyla kullanılmaktadır. Ağaç çileği acımsı ilaçların tadını lezzetli hale getirmek için şuruplara katılarak içilebilir hale getirir. Ahududulu reçeli lezzetli ve şifalı bir besindir.


Kullanım şekilleri
* Kapsül şeklinde (384 veya 400 mg)
* Sıvı şeklinde piyasada bulunmaktadır.

Bazı uzmanlar şu şekilde kullanımını önermektedirler:
* Kurutulmuş kırmızı ağaç çileği yaprak tozu veya tabletleri, 4-8 gram ağızdan günde 3 kez yenilerek alınmalıdır.
* Sıvı özsu (ekstrakt) şeklinde, 5-10 ml (1-2 yemek kaşığı) günde 3 kez ağız yoluyla içilerek. Bu ekstraktlar hazırlanırken %25 alkol içerisinde hazırlanmaktadır.
* Taze meyve olarak ya da dondurulmuş meyve olarak günde 150-200 gram kadar tüketilirse bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahiptir.

Ahududunun faydalı olduğu durumlar
* Öksürük, bronşit.
* Sıvı birikmesi (ödem).
* Bağırsak spazmını çözer.
* Safra kesesi taşı oluşumunu engeller.
* Enfeksiyonlara karşı koruyucudur.
* Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu amaçla kanserden korunmada kullanılır.
* Böbrek taşını düşürücü etkiye sahiptir.
* Boğaz ağrısı.
* İltihaplı bademcik (tonsillit).
* İdrar yolu problemlerini rahatlatıcıdır.
* Yara iyileştirici etkisi vardır.

ÖNEMLİ UYARILAR
Ağaç çileğinin bilinen ön yan etkisi yoktur. Kullanım esnasında bulantı, kusma, baş ağrısı gibi beklenmeyen bir yan etki görülürse bir hekime danışılmalıdır. Hamile bayanlar ağaç çileğini ölçülü tüketmelidir. Ağaç çileği son zamanlara gelmiş hamilelikte doğumu tetikleyici (başlatıcı) etki yapabilir. Şeker hastalığı olanlar bu meyveyi dikkatli kullanmalıdır. Kan şekerini hafif yükseltici etkiye sahiptir. Alkol alışkanlığından kurtulmak için antabuse ilacını kullananlarda alkol içerdiğinden dolayı ağaç çileği özütünü (ekstraktan) kullanmamalıdır.

PROF. DR. M. RAMAZAN YİĞİTOĞLU, FATİH ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ KLİNİK BİYOKİMYA ANABİLİM DALI




Yeme alışkanlığınızı değiştirmek için kendinize 16 hafta süre tanıyın
PROF. DR. BAHATTİN ADAM
Hatalı davranışların hepsini bir anda düzeltmeye kalkışmak hata olur. Zaten böyle bir şeyi asla başaramazsınız. Vazgeçemediğiniz alışkanlıklardan kurtulmak için bir diyetisyen ile görüşmenizde yarar var. Kendinize, en az 16 hafta süre tanıyın. Değiştirdiğiniz davranışların kişiliğinizin bir parçası olabilmesi için 1 yıl geçmesi gerekebilir. Kısacası, belirli bir sürede kilo verirsiniz. Fakat en az bir yıl kilo almamak için yeni beslenme alışkanlıklarının yaşam şekli haline getirilmesi şart. Aksi halde çok geçmeden başladığınız yere geri dönersiniz.


Modaya uyup diyete başlamayın
Garip bir dünyada yaşıyoruz. Bir taraftan açlıktan diğer taraftan aşırı beslenmeden hastalanan ya da ölen insanlar. İnsanlar para harcayarak şişmanlıyorlar. Daha sonra para harcayarak zayıflamaya çalışıyorlar. Zayıflama modasına uyarak, sadece şık görünmek için, aç kalarak veya aşırı egzersiz yaparak kilo vermek yanlıştır. Fazla kiloları, hastalıklara davetiye çıkardıkları için vermeliyiz. Ancak geçici bir hevesle, aç kalarak veya aşırı egzersizler yaparak değil. Kilo vermek isteyen birçok şişman birey, düşük kalorili diyet ve yoğun egzersiz yardımıyla arzuladığı kiloya kavuşabilir. Ancak bir süre sonra eski alışkanlıklara geri dönüldüğü için verilen kilolar, fazlasıyla geri alınır. O zaman ne yapmalıyız? Zayıflamak ve sağlıklı kalmak için gerekli olan ideal kiloda kalmanın formülü yeme davranışımızı değiştirmektir. Hem de masrafsız bir yol. Bu yöntemde amaç, ne yediğimiz değil, nasıl yediğimizi bilmemizdir. Bu yöntemin esası çok basit. İşe yemek yeme ve egzersizlerle ilgili davranışlarınızı tespit ederek başlayınız. Tarafsız bir gözle kendinizi eleştirirseniz, hatalarınızı anlayıp bunlardan vazgeçmek için önlem alabilirsiniz.

||||| YANLIŞLAR |||||

1. Çok fazla veya hızlı yemek
2. Büyük lokma almak

3. Az çiğnemek

4. Su içmemek

5. Sürekli öğün atlamak

6. Öğünler arasında bir şeyler atıştırmak

7. Yemek yerken TV seyretmek

8. Akşam yemeğini geç bir saatte yemek

9. Yatıncaya kadar bir şeyler atıştırmak

10. Yemekte kaşık ve çatalı hiç bırakmamak


||||| DOĞRULAR |||||
1. Yemeğinizi yavaş ve küçük lokmalarla yiyin
2. Günde en az bir buçuk litre su için
3. Öğün atlamayın ve üç ana öğün, üç ara öğün planını uygulayın

4. Akşam yemeğini uykudan
3-4 saat önce yiyin

5. Göz önünde yiyecek bulundurmayın

6. Yemekler için küçük, salatalar için büyük tabak kullanın

7. Yemeğiniz bitince sofradan hemen kalkın

8. Etli yemeklere yağ koymayın, yağa dikkat edin

PROF. DR. BAHATTİN ADAM, KONYA VAKIF HASTANESİ BAŞHEKİMİ




Yazın nasıl beslenmeliyiz?
PROF. DR. BAHATTİN ADAM
Yaz aylarında tüketilen gıdalar hem yazı daha sağlıklı geçirmek hem de ideal kiloyu korumak açısından önemlidir. Ayrıca yaz aylarında tükettiğimiz meyve-sebzeler başta kanser, kalp ve sindirim sistemi hastalıklarının önlenmesinde, kan şekerinin düzenlenmesinde, kabızlığın engellenmesinde önemli rol oynamaktadır.


Yazın kalp hastalıklarının önlenmesinde çok önemli role sahip
antioksidanlardan zengin meyve ve sebzelerin tüketilmesine de özen göstermeliyiz. Yeşil biber, maydanoz, çilek, erikte bol miktarda bulunan C vitamini, yumurta, süt ve türevleri, havuç, kayısı gibi besinlerde bulunan A vitamini ve tahin, kuru baklagil, fındık, badem gibi yağlı tohumlarda bol miktarda bulunan E vitamini antioksidandırlar. Bu gıdalar sıkça tüketildiğinde damar sertliğini, yani damarlardaki kireçlenmeyi önlemektedir. Örneğin, kalp hastalıkları ve kansere karşı koruyucu özelliği olan siyah üzümün bol bol tüketilmesini öneriyoruz.

YAZIN BESLENİRKEN NELERE DİKKAT ETMEMİZ GEREKİYOR?
* Kızartmalar, aşırı yağlı gıdalar, sakatatlar yerine; ızgara, buğulama, haşlama olarak hazırlanmış, yağı alınmış etler tercih edilmelidir.
* Bağışıklık sistemi ve zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırmada görevli omega-3 yağ asitlerini içeren balık haftada iki kez tüketilmelidir.
* Kışa göre tabaklardaki yemek porsiyonları daha küçük olmalıdır.
* Kan şekerinin hızla yükselip hızla düşmesine sebep olan yağlı, şekerli, ağır tatlılar yerine dondurma veya sütlü tatlılar tüketilmelidir.
* Serinlemek için çok tüketilen gazlı, şekerli, kafein içeren içecekler yerine taze sıkılmış meyve suyu, soda ve bol su içilmelidir.

Yazın ne kadar sıvı alınmalıdır?
Vücuttan ter yoluyla; sıvı, potasyum ve sodyum gibi birçok mineraller sürekli atılır. Sıcakların etkisiyle vücutta fazla su kaybı meydana gelmesi sonucunda bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri bile baş gösterebilir. Özellikle yaz aylarında terleme ile artan sıvı kaybını karşılamak amacıyla günde 2,5-3 lt su içilmelidir.

PROF. DR. BAHATTİN ADAM KONYA VAKIF HASTANESİ BAŞHEKİMİ




Aman, yüzünüz leke kapmasın!
DİLEK GÜRAY
Geçmişte yüze güzellik kattığına inanılan benleri, çilleri ve cilt lekelerini günümüzde pek çok kişi, sorun olarak görüyor. Güneşin yüzünü göstermesi ile birlikte daha da artan cilt lekeleri ve çillerden kurtulmak o kadar da zor değil.


Güneşin yüzünü göstermesi iyi hoş, ama kadınlar için bir o kadar da rahatsızlık verici. Çünkü sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak isteyen kadınların güneş ışınlarıyla beraber yüzlerinde leke ve çiller oluşabiliyor. Oysa yüzündeki benleri ve çilleri seven insan sayısı giderek azalıyor. Yaş ilerledikçe de bunlar birer sorun olarak karşımıza çıkabiliyor. Dış görünüşün büyük önem kazandığı günümüzde kadınlar, benlerinden, çillerinden ve lekelerden kurtulmak için çalmadık doktor kapısı bırakmıyor. Yüze sürülen kremler, maskeler, peelingler yetmiyor artık, lazer gibi çeşitli cihazlarla silme işlemleri bile yapılıyor.
Cilt lekelerinin pek çok sebebi mevcut. Bazen doğuştan gelen doğum lekeleri olabileceği gibi sonradan hamilelik, yaşlılık gibi sebeplerle ya da güneşe bağlı lekeler de oluşabiliyor. Akne izleri de hoşa gitmeyen görüntüler oluşturabiliyor. Ayrıca genetik yatkınlık, mantar gibi enfeksiyon hastalıkları, yanlış kozmetik kullanımı ve bazı ilaçlar yüzde olumsuz görüntülere yol açabiliyor. Cildimizde görmeye dayanamadığımız bütün bu problemlere yeni geliştirilen dermokozmetik ürün grubu AFA’lar çare olabiliyor. Üstelik sadece lekeleri gidermekle kalmıyor, kırışıklıkları da düzeltiyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Makbule Dündar’a göre AFA’larla uygulanan peeling, ciltte anti-aging etkisi oluşturuyor. 6 seans sonunda kırışıklıkları azalttığını ve lekelerin tedavi edildiğini söyleyen Dündar, AFA’nın en hassas ciltlerde dahi uygulanabileceğini ve güneş hassasiyeti oluşturmayacağını vurguluyor.

Yeni geliştirilmiş bir dermatokozmetik ürünü olan AFA’lar cildi yaşlanmaya karşı koruyor ve yaşlılık belirtilerini geriletiyor. Çeşitli nedenlere bağlı gelişen cilt lekelerinin ve aknenin tedavisinde, gerek tek başına gerekse mevcut tedaviye destek olarak kullanılabiliyor. Ayrıca cildi yenileyip, yoğun nem tutucu etki bırakıyor.

AFA Peeling nasıl uygulanıyor?

En az 6 hafta bir uzman denetiminde AFA Gel seansı uygulanıyor. Seanslar haftada bir ya da iki haftada bir kez uygulanıyor. Kür tamamlandığında uzmanın önereceği ürünler evde kullanılıyor. Bu uygulama istenirse 6 ayda bir tekrar edilebilir.

Cilt lekeleri ve akne izleri için doğal reçeteler
* Yumurta akı ve rendelenmiş limon kabuğu krem kıvamına gelinceye kadar karıştırılarak yoğrulur. Hazırlanan krem, banyodan bir saat önce masaj yapılarak cilde sürülür.

* Elma suyu, limon suyu ile karıştırılır. Hazırlanan bu karışıma zeytinyağı ve süt ilâve edilerek kaynatılır. Elde edilen pomat soğuduktan sonra cilde masaj yapılarak sürülür.

* Rendelenen havuçtan elde edilen su, killi toprak ile karıştırılır. Hazırlanan bu karışıma zeytinyağı ilave edilerek sürülecek kıvama gelinceye kadar yoğrulur. Bu merhemden tedavi süresince, günaşırı lekeli cilde sürülür.

* Bir kaba yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi koyup kaynatın. Daha sonra bu su ile yüzünüze buhar banyosu yapın. Ayrıca yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi ile yüzünüzü 3-4 günde bir silebilirsiniz.


Çilek sirkesi, sağlık ve güzelliğin adresi!

Tatlı kırmızı renkli, siyah benekli çilek, ilkbahar ve yaz mevsimin en tatlı meyvelerinden. Çileğin faydalarını, bu tatlı meyveden sirke yapıldığını ve bu sirkenin şifa kaynağı olduğunu biliyor musunuz? Gelin hep birlikte çilek sirkesi yapalım. Hem de doğalından!

Evde sirke yapmayı denediniz mi? Piyasada satılan fabrikasyon sirkelerden aradığımız tadı bulamayınca eskiden anneannelerimizin yaptığı usulleri araştırarak başlıyoruz sirke yapmaya.

Öncelikle bahçesi olan ve bahçede çilek yetiştirenler çok şanslı, ama pazardan ya da marketten alacaklar doğal olmasına özen göstermeli. Doğal çilekler irili ufaklı, küçük veya orta boylu oluyor! Çok büyük, şekli bozuk, hormonlu çileklerden tüketmemeye özen göstermeli.

Çilek sirkesi nasıl yapılır?
Çilekleri alıp yıkıyoruz, küçük saplarını ayıklıyoruz, biraz eziyoruz, cam bir kavanoza koyuyoruz, mayalanmaya yardımcı olması için, ortalama 2kg. çilek için, iki yemek kaşığı kadar (GDO) içermeyen toz şekeri koyuyoruz, 250 ml. su ilave edip karıştırıyoruz, hava almasını sağlamak için üzerine bir tülbent bez bağlayıp, kapak kapatmadan, mayalanmaya bırakıyoruz.

Ortalama on gün sonra mayalanma başlıyor ve ilk süzme işlemini gerçekleştiriyoruz.
Tekrar üzerine tülbent bağlayıp, kırk gün kadar devam edeceğimiz bekleme süresinde, on günde bir süzme işlemini tekrar ediyoruz.

Asitleşme başlayıp, sirke tadı ortaya çıkınca koyu renkli bir şişeye süzerek dolduruyoruz. Sirkemiz hazır. Serin ve kuru bir yerde muhafaza edilmesi önerilir.

Doğal fermantasyon yöntemiyle yapılan “balsamik” adı verilen bu tür sirkeler durdukça değerleniyor. Ev yapımı sirkenin tadını, yapay asit içeren sirke ile karşılaştırdığınız zaman, gerçek sirkenin ne olduğunu ve doğallığın kıymetini bir kez daha anlıyorsunuz.
Afiyet olsun…

Nerelerde kullanılır?
Çorbalarda, salatalarda rahatlıkla ve güvenle kullanabilirsiniz. Deneyince hazmı kolaylaştırdığını göreceksiniz!
Hanımlar doğal cilt güzellik maskelerinde, gençler akne ve sivilce üzerine, beyler tıraştan tahriş olmuş ciltlerinde pamuğa damlatıp kompres yaparak kullanabilirler. Aynı zamanda cildi nemlendirerek kırışıklıkların giderilmesine de yardımcı oluyor.

Çilek vitamin deposu
A, B, C, E vitaminleri, folik asit, fosfor, kalsiyum, potasyum, magnezyum mineralleri içeriyor. Tatlı meyve çilekte karbonhidrat ve protein de bulunuyor.

Virüsleri öldürüyor!
Çilek, bedenimize sızmış olan bazı virüsler için öldürücü etkiler taşır; bunlar arasında çocuk felci (polyomiyelit), bazı ağız ve deri yaralarını oluşturan virüsler sayılabilir. Ayrıca geleneksel olarak halk hekimliğinde çileğin akneye (sivilcelere) iyi geldiği kabul edilir.

Kansere karşı koruyucu olduğu, son zamanlarda yapılan araştırmalar sonucu kabul görmektedir.
İdrar söktürücüdür. Ayrıca romatizma ve gut hastalığı yangılarını azaltıcı etkileri bulunur.

www.iyibilgi.com özel Nihal Doğan




KIŞ BAKIMININ PÜF NOKTALARI

Cildimiz ve saçımız yaz-kış demeden her zaman korunmaya ihtiyaç duyar! Özellikle yüzümüz, boynumuz ve ellerimiz... Kışın soğuğu, rüzgarı, hava kirliliği, düşük nem, kapalı ortamlarda yaşama zorunluluğu; sivilce, sedef, egzama gibi cilt hastalıklarına yakalanma riskini arttırıyor. Dolayısıyla, kış aylarında cildimize daha çok özen göstermemiz gerekiyor. Nasıl mı?..

Cildimiz ve saçımızın her mevsimde korunmaya ihtiyacı var. Özellikle yüz, boyun ve ellerimiz çevreden gelen olumsuz etkilere daha fazla maruz kalıyor. Bu nedenle onlara çok iyi bakmamız ve korumamız gerekiyor.
Kışın görülen soğuk, rüzgar, hava kirliliği, düşük nem, kapalı ortamlarda yaşama zorunluluğu gibi zorlayıcı şartlar sivilce, sedef, egzama gibi cilt hastalıklarında da artışa neden oluyor. Soğuk hava ve düşük nem cildi kurutarak çatlamasına ve kepeklenmesine ve cildin çabuk yaşlanmasına neden olabilir.

İLLE DE SU!
Kışın en büyük ihtiyacımız nem ve temiz hava. Bu olumsuzluklara karşı cildimizi nemlendirmek için tedbir almalıyız. İşte alınacak önlemlerden bazıları;
* Günde en az 2 litre su için.
* Soğuk, yağışlı ve rüzgarlı günlerde cildi korumak için elinizden geldiği kadar örtünün.
* Aşırı sıcak su ile yıkanmayın.
* Elektrikli battaniye içinde uyumayın.
* Evde ve iş yerinde buhar makinesi çalıştırın. .
* Kalorifer üzerinde ıslak havlular veya sobanın üzerinde bir çaydanlık su kaynatarak odanın nemini arttırın.
* Benzer etkiler saçlarda da görüldüğünden, kışın dışarıya çıkarken yüz, dudaklar gibi soğuğa maruz kalan yerlerin iyice kremle korunması gerekiyor.
* Rüzgarın hızı yüksek, sıcaklık düşük ve cilt korumasız ise birkaç dakikada donabilir.
* Soğuk havadan korunmak için yünlü giysileri tercih edin.
* Ani sıcaklık değişikliklerinden korunmak için, tek kat kalın giysi yerine, iki üç kat giysi giymeye özen gösterin.
* Kapalı mekanlarda kalın giysileriniz yüzünden terlemeniz durumunda, ıslak giysilerinizi kurularla değiştirin.

KIŞ KOZMETİĞİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
* Kış boyunca daha besleyici, daha güçlü kozmetikler ve kremler kullanılmalı. Cildiniz ister kuru, ister yağlı olsun onu nemlendirmeyi ihmal etmeyin! Ve yaz-kış mutlaka güneşten koruyucu bir ürünü de nemlendiricinizin üzerine sürün.
* İçinde A,C,E vitaminleri gibi antioksidanlar, bal, aleo vera ve meyve asitleri bulunan onarıcı bakım ürünleri kullanılmalı.
* Cildi besleyici maskeler ile canlandırmak da, kış bakımında önemli faktörlerden biri… Özellikle bal, avokado, süt kayısı yağı, kivi, muz gibi malzemelerden yapılan maskeler, cildin hem nemini dengeler, hem de besler.
* Temizleyici olarak jel yerine, daha yoğun nemlendiren temizleyici ürünleri tercih edin.
* Cilt tipiniz kuru ya da hassas ise; solaryumdan uzak durmanız cilt sağlığınız için önemli!

SOĞUK NELERE YOL AÇIYOR?
Soğuk hava ciltte yol açtığı tahribatların yanı sıra, çeşitli cilt hastalıkları bulunan insanlarda daha büyük sorunlara yol açıyor; sedef, egzama gibi hastalıklar alevleniyor. Damar, bağ doku ve skleroderma hastaları soğuk havadan daha çok etkileniyor.

Soğuk hava ile birlikte özellikle parmak uçlarında büzülme, damarlarda sıkışma meydana geliyor. Bu sıkışma ile birlikte parmak uçlarında ülserler oluşabilir ve şiddetli ağrılar yaşanır. Soğuk havaya karşı daha fazla korunmak bu yüzden önemlidir.

Dudaklarımız şüphesiz soğuk ve rüzgardan en çok etkilenen bölgelerin başında geliyor. Dudak derisi hassas olduğundan çatlak ve deri dökülmesi gibi sorunlar daha sık yaşanıyor. Dudaklar için özel üretilen koruyucu kremlerden kullanılması, çatlak ve deri soyulmaları için alınabilecek önlemlerden biridir.

Soğuk hava ve rüzgar sizi beklenenden çok etkiliyor ve daha ciddi rahatsızlıklara sebep oluyorsa, vakit geçirmeden bir dermatoloğa gitmelisiniz. Uzmanınızın size daha kişisel ve tıbbi ürünler sunacağını ve bunun daha sağlıklı olacağını unutmayın!

Kışın gelmesiyle birlikte soğukların etkisini cildimizde de görüyoruz. Özellikle cildin kuruması karşılaşılan en büyük problem. Yüzümüz haricinde ayaklarımız, boynumuz, ellerimiz ve dudaklarımızın da kışın bakımına özen göstermeliyiz.

Kış boyunca kuru cilt, masaj ile eski ışıltısına kavuşur. Ellerinize, mutlaka el losyonu ile masaj yapın. Ciltteki kuruluk zeytinyağı, hardal yağı ve badem yağı ile yapılacak masaj ile giderilir. Kış boyunca size yardımcı olacak bazı bakım önerileri:
Pürüzsüz Cilt: Cildinizin kışın da pürüzsüz olmasını istiyorsanız, işte size bir reçete. Hardal yağı, zeytin ve susam yağı karıştırılır ve tüm vücuda sürülür. Cildinizin bebek gibi olduğunu göreceksiniz.

Saç Bakımı
Soğuk rüzgarlar saçlarınıza zarar vermeden saçlarınıza özel bakım uygulamayı ihmal etmeyin.

Dudak Bakımı
Dudaklarınız, kışın normalden çok daha fazla kurup çatlar. Güzel bir dudak balmi ile korumalısınız. Dudaklarınızı yalamaktan ve yemekten kaçınmalısınız

Tırnak Bakımı
Belli aralıklarla tırnaklarınıza tırnak yağı sürün. Tırnaklarınız zayıfsa, kolay kırılıyorsa problem az su içmeniz ile ilgili olabilir. Çoğu insan yeterli miktarda su içmemektedir.

Kuru Bacaklar
Her banyodan sonra bacaklarınıza mutlaka nemlendirici losyon sürmelisiniz. Kışın ayaklarınızı yumuşak tutmak için gliserin içeren bir losyon uygulayın. Kışın çok sıcak su ile duş almak cildiniz için çok zararlıdır. Cildinizdeki doğal yağların yok olmasına neden olur.

Güneş Koruyucu ve Kış
Kışın güneş koruyucu kullanmak en az yazın olduğu kadar önemlidir. Kulaklarınızı da unutmamalısınız.

Elleriniz

Çok sert sabunlar kullanmanız ellerinizdeki nemi yok edeceği için kurumalarına neden olur. Hatta çatlamalrına bile neden olur. Sabun yerine krem yapıda el sabunları kullanmayı deneyin.

Göz Çevresi Bakımı
Kış boyunca mutlaka göz çevrenizi korumak amaçlı güzel bir göz çevresi kremi kullanın.

kış için doğal güzellik reçeteleri

Balık, ceviz, soya, su...
Cildin yaşlanmasını önlemek için öncelikle beslenme alışkanlığınızın balık, sebze ve su ağırlıklı olmasına dikkat etmelisiniz. Günde en az 1.5 litre su için. Bunun yanı sıra E ve C vitaminli meyve ve sebze sularını bol bol içebilirsiniz. Cildin dış etkenlere karşı savunma gücünü artıran balığı haftada üç kez yemeye özen gösterin. Posalı yiyeceklerle (soya, fasulye, bezelye gibi) cildinizin yaşlanmasını durdurun. Soya, içeriğindeki doğal östrojen sayesinde cildin her dem genç kalmasını sağlıyor. Omega 6 içeren ceviz, fındık, badem ve ay çekirdeği cildi nemlendirip besliyor ve yaşlanmayı geciktiriyor.

Konserve yiyecek ve şarküteri ürünlerinden uzak durun. Sigara içmeyin.
Bu arada kil, bal ve sirkeyi kış güzelliğiniz için mutfağınızdan eksik etmeyin. Kili baharatçıdan ya da doğal ürünler satan dükkânlardan temin edebilirsiniz.

Sirke ile güzellik kürü
Sirke, cildin dış yüzeyini ölü hücrelerden arındırıp elastiki liflerin üretimini artırıyor. Soğuk hava nedeniyle yıpranan cilde esneklik ve yumuşaklık kazandırıyor. 30'lu yaşlardan sonra cilt hücrelerinde yenilenme işlevi yavaşlamaya başlıyor ve cilt, elastikiyetini kaybedip kırışıklıklara davetiye çıkarıyor.

Derinlemesine temizlik
7-8 damla sirkeyi yarım çay bardağı tatlı badem yağı veya zeytinyağına ilave edip karıştırın. Akşamları yatmadan önce 1 ay boyunca haftada birkaç kez cildinize sürün. Antioksidan etkili bu sirkeli karışım hücreleri koruyor.

Aknelere karşı tonik
Küçük bir şişeyi gül yapraklarıyla doldurun. Üzerini örtecek kadar sıcak su doldurun. Ağzını kapatıp 2 gün bekletin. Süzüp 1 kahve fincanı sirke ilave edip karıştırın. Bir parça pamuğu karışıma batırıp cildinize yedirerek sürün. Kuruyuncaya kadar birkaç dakika bekleyin. Ilık suyla durulayın.

Kil ile güzellik kürü
Kış aylarında cildinizi haftada bir uygulayacağınız besleyici killi maskelerle koruyun. Kil, cilt kızarıklığını giderip cilde pürüzsüzlük kazandırıyor.

Besleyici maske
Kil zengin içeriği ile cildi besliyor. Kil maskesi için 1 avuç kili 2 çorba kaşığı ılık su ve birkaç damla zeytinyağı ile sulandırıp, göz çevresi hariç tüm yüzünüze ve boynunuza sürün. Eğer cildiniz yağlı ise karışıma birkaç damla limon suyu ilave edin. Eğer kuru ise bir tatlı kaşığı bal ekleyip karıştırın. 5 dakika bekleyip ılık su ile durulayın.


Boyunda çizgi oluşumunu önleme

İhmal edildiği taktirde, yoğunlaşan yaşlanma izlerini hemen yansıtır. Boyun güzelliği bir cilde bağlı olduğu kadar, uygulanan bakıma da bağlıdır. İşte bu uygulamalardan bazıları:

1-Bakış açınız, boynunuzu düzgün tutmanıza yardımcı olabilir. Mümkün olan en geniş alanı görecek ve vücutla dik açı oluşturacak şekilde bakın.

2- Boynunuzu omuzlarınız arasına gömmekten veya çenenizin altına sıkıştırmaktan kaçının. Bu hareketlerin cezası, erken kırışık oluşumudur.

3-Boynunuzu uyurken de düz tutabilmek için, alçak bir yastık kullanmak en iyisidir.

4-Yüzünüzle beraber boynunuzu da nemlendirmeniz ve beslemeniz gerektiğini unutmayın. Hatta, boynunuza daha fazla özen göstermelisiniz. Bu bölge, terleme ile kolayca tahriş olur.

5- Günboyunca, boynunuzu ileri doğru uzatıp germek ve başınızı soldan sağa ve sadan sola döndürmek gibi basit egzersizler yapın.

6-Esnek ve gergin bir boyuna kavuşmak için yapabileceğiniz spor ise yüzme.

7-Boyun deriniz sarkmaya ya da bu kısımda çizgiler belirmeye başlamışsa, fularla gizlemenize gerek yok. Özel bir bakım uygulayın yeter.

·Temizleme sütü ya da nötr sabun yardımı ile temizleyin.

·Sofratuzu ve zeytinyağı ile hazırlayacağınız bir karışımla peeling uygulayın

·Besleyici ve güçlendirici bir maske uygulayın.

·15 dakika sonra, cildi temizleyin ve fazla hırpalamadan, nazik hariketlerle masaj yapın. Aşağıdan yukarı ve yukarıdan aşağı doğru parmaklarınızla hafif hafif vurun ve işaret parmaklarınızı sırayla çene altına kaydırın.

Bir kadının yaşını belli eden bölümlerin başında gelir boyun. Son derece hassas bir yapıya sahip olduğu için de büyük özen ister. Güzel bir boyuna sahip olmak için, biraz vakit ayırmak, biraz da özen göstermek yeterli...
Yaz aylarının gelmesi ile birlikte, tüm kış üzerimizde bir yük gibi taşıdığımız giysilerden de kurtulduk. Tiril tiril yazlıklar, ince askılı bluzlar sokakları süslemeye başladı. Belki de boğazlı kazakların altında hiç önemsemediğimiz boynumuz da, yeniden gün ışığına kavuştu. Peki acaba nasıl görünüyor? Ona gerekli özeni ve bakımı yaptık mı? Evet, kozmetik dünyasının bizlere sunduğu binbir çeşit ürün arasında karar vermeye çalışırken, hiç aklımıza gelmeyen boynumuz da aslında güzelliğimizin bir parçası ve bakımı gerçekten hak ediyor...

Özellikle yaş ilerledikçe, kendisine hor davranılmasının acısını çıkarırcasına kötü bir görünüme bürünür boyunlar. Fakat önlemi baştan almak ve ilerde "keşke" dememek için boyun bakımına zaman ayırmakta fayda var...

Asla kurumamalı
Dış etkenlere karşı yüzümüzden daha dayanıksız olan boyun bölgesindeki kasların, canlılığını korumaya dikkat etmek gerekiyor. Özellikle boyun derisi asla kurumamalı. Boyun bakımı için hazırlanmış kremler, dokuları beslediği gibi, aynı zamanda ölü hücreleri de yok eder. Ayrıca kırışıklıkların oluşumuna da engel olurlar.

Boyun derisi son derece yumuşak ve yağ açısından da fakirdir. Gergin kalması için, bu bölgedeki kaslar iyi çalışmalı, aksi takdirde boyunda yatay çizgiler oluşur.

Gece yatmadan önce boyun bölgenize önce tonik ardından da besleyici bir krem uygulamalısınız. Bu krem, cildin yorgunluğunu giderir. Bu işlemin ardından da boynunuza masaj yapabilirsiniz.

Masaj yaparken elinizle boynunuza daireler çizebilirsiniz. Bu hareketi boğazdan enseye doğru yapın. Sağ eliniz sol, sol eliniz ise sağ tarafta olmalı. Önce kırışıklıkları parmak ucunuzla ovuşturun. Daha sonra da yüzün alt çevresini baş ve orta parmaklarla hafifçe sıkıştırın. Elinizin ters kısmını kullanıp çenenin altına vurarak da masajı tamamlayın.

Derinin üzeri sürekli olarak yenilenir. Bu bölgenin fırçalanması deriye esneklik kazandırır. Fakat kullandığınız fırçanın kılları naylon değil, tamamen bitkisel olmalıdır. Fırçalama işleminin bir faydası da, kan dolaşımını arttırması ve daha sonra sürülecek maddelerin deri altına sızmasını sağlamasıdır.

Losyon kullanın
Canlılığını kaybetmiş dokular için gerekli şeylerin başında ise, uyarıcı losyonlar gelir. Bazı bitki özleri kan dolaşımını rahatlatıcı özelliklere sahiptirler. Losyonların deriye işlemesi ise, esnek saplı ve ucuna pamuk sarılmış bir fırçayla olabilir.

Boynunuzun en büyük düşmanları arasında, içinde bergamut bulunan losyon ve kolonyalar gelir. Nedeni ise, bergamutun alkolle karıştığı zaman boyunda lekeler meydana getirmesidir.

Boynu uzun süre güneşte tutmak da son derece zararlıdır. Eğer tatilde iseniz, mutlaka boyun derisini güneşten koruyacak bir krem kullanmalısınız. Hatta güneş altında kaldığınız sürece bu kremi birkaç kez sürmenizde de fayda var.

Boyuna özel jimnastik
Boyun için jimnastik önemlidir. Fakat ters hareketler son derece zararlı sonuçlara varabilir. Biz de bunun için sizlere kolay, fakat faydalı birkaç öneri veriyoruz.

Başınızı önce öne doğru eğin. Sonra yavaşça sağa ve sola çevirin. Bu hareketi 10 defa tekrarlayın. Birkaç saniye dinlenip, bu defa da tersten tekrarlayın.

Başınızı arkaya doğru atarak ve boyun kaslarını gergin tutarak, dairesel bir hareket yapın. Bunu da 10 defa tekrarlayın.

Yere oturun ve bacaklarınızı göğsünüze değecek şekilde kıvırın. Başınızı öne doğru eğin ve boyun kaslarınızı yukarı doğru kaldırarak, omuzlarınızı kaldırmadan ve gevşek tutarak başınızı yukarı doğru hafifçe kaldırın. Ardından başınızı geriye sarkıtın ve biraz bekleyin. Bu arada ağzınızı aralayıp kapatın. Son olarak ise başınızı, yine boyun kaslarınızı gererek düzeltin. Böylece, başınızı çalışırken öne doğru dik tutmanın yarattığı deri, kas gevşemesi ve sarkma yok olmuş olur. Bu hareketi de 10 defa tekrarlayın.



ivythemes

{facebook#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {twitter#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {google-plus#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {pinterest#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {youtube#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {instagram#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget