2014

Ev yapımı sıkılaştırıcı krem
İlk olarak belirtmeliyizki kozmetik sektöründe belkide yüzlerce sıkılaştırıcı ve işe yarayan yaramayan bir çok krem var. Burada size %100 doğal bir formül sunacağız. Uzun uzadıya lipid dokusu ve krem kozmetiği konusunda yazmak isterdim lakin daha öncede belirttiğimiz bu konuları sayfamızda arama yaparak bulabilirsiniz.


Fen okulun aşağıda görmüş olduğunuz grafiği besinlerin nerelerde sindirildiğini basit bir dille anlatıyor. yağ hücrelerinin vücudun kullanımdan fazlası depolanarak vücudumuzun bir çok bölgesinde derimizin altında depolanıyor. Depolanan bu yağ hücreleri sporlada yakılmadığı zaman geriye sonraki zamanlarda daha az beslenmek ve vücudun depolardan yakmasını beklemekten başka çaremiz kalmıyor. Burada sizle paylaşacağımız 3. bir yöntem daha var. Bitkilerden ve bitki özlerinden yardım almak. sözümüz 3-5 kilo fazlası olanlar ve kilo verdikten sonra sıkılaşma sağlamaya çalışanlar için. 5 kg dan fazla kilo vermek isteyenler ilk önce spor diyet ve bitki çayı kombinasyonunu denemeliler Bu konudaki sorularınızı için facebook adresimizden bizimle irtibata geçebilirsiniz. bitkisel takviye konusunda ise 24 yıldır üretimi bilfiil devam eden Nurs biberiyeli çayı tavsiye ederiz Detaylı bilgi için bu yazıyı okuyun 

Asıl konumuza dönecek olursak belli bir bölgede fazla kümelenmiş yağ hücreleri canımızı oldukça fazla sıkıyor olabilir. 40 beden giyiyorken pantolonun beli geniş baseni dar geliyor olabilir. Doğum sonrası veya belli bir kilodan sonra göbeğimizde kalan yağlarla başedemiyor olabiliriz. Bu mevzuda bazı esansiyel yani uçucu bitkiye yağlarından yardım almak kadar doğal bir şey olamaz diye düşünüyorum.

Yapılan klinik ve labaratuvar çalışmalarında yağ hücrelerinin parçalanmasında etkili olan bitkiler şu şekilde tesbit edilmiştir.

  1. Kekik: Kekik bitkisinin yaprak ve çiçeklerinden %2-%8 arasında yakıcı uçucu bir yağ elde edilir. Galiba kekik akdeniz ülkelerinin tamamı tarafından yüzlerce yıldır yağ yakıcı olarak kullanılmakta özellikle kolestrol konusunda müthiş etkileri var. Çok düşük yağlılık değeri kekik yağının fiyatını oldukça yükseltmekte ortalama saf kekik yağı fiyatı 20 ml 25-29 tl arasında. Bu karışımda bize lazım olan değer 10 ml.
  2. Biberiye: Dermotolojide derin temizlik ürünü olarak kullanılan biberiyenin antibakteriyel ve mikrop öldürücü özelliği vardır. Form çaylarınında içinde muhakkak bulunan değerli bir akdeniz baharatı olan biberiye aynı zamanda iyi bir sıkılaştırıcıdır. gerekli miktar 20 ml
  3. Avakado: Anavatanı meksika olan bu meyve Amerika kıtasının en çok tüketilen ürünlerinden biridir. Çok besleyicidir. Dünya üretimin %95 Kaliforniyada 59 bin dönümlük avakado bahçelerinde yapılmaktadır. Özellikle yağ yakıcı kremimizin diğer içeriğinin deri tarafında hızlı bir şekilde emilmesi için ihtiyaç duyduğumuz bir yağdır gerekli miktar 20 ml
  4. Kırmızı biber yağı: Galiba biberin sıkılaştırıcı etkisini bilmeyen yok. Bunun dışında yoğun olarak tüketilen bölgelerde fazla kilo problemi olmadığıda aşikar. Ayriyetten çok fazla miktarda C vitamini içermekte. Kremimizin içerisine 50 ml katıyoruz
  5. Limon kabuğu veya çekirdeği yağı: Bileşiminden limonen vi citral bulunur deriye masaj yapılarak yedirildiği zaman istenmeyen bölgesel yağların yakımında oldukça etkilidir.gerkli miktar 20 ml
  6. Ajwain (ajowan) tohumu yağı: Belki ilk defa duyuyor olabilrsiniz ama ülkemizde yetiştirilebilen lakin üzerinde durulmayan bir bitki türüdür. Faydalarını uzun uzadıya burada sayma şansımız yok geniş kapsamlı bilgi için yazıyı tıkla Ajwain bir hint kimyonu türüdür ve yağ parçalayıcı özelliği vardır bu yağı bulamanyanlar için kimyon yağını öneririz kremimiz içine 10 ml katacağız
  7. Gerenium oil (sardunya uçucu yağı)  Bu yağın temel bileşenleri, Alpha Pinene, mirsen, limonen, menton, linalool, geranil asetat, sitronelol, geraniyol ve Geranil Bütirattır. Özellikle yara ve cilt yırtılmalarına karşı çok faydalıdır. Anti bakteriyel ve Antimikrobiyal özellikleri vardır. Cildi sıkılaştırır. Gerekli miktar 20 ml
Galiba bu kadar yağ karışımı kafi olacaktır. İlk evvel kremimiz ana maddesi bal mumunu benmari usulü ile yani yukardaki resimde gördüğümüz gibi eritiyoruz. Son zamanlarda özellikle shebutterda eklediğimizi söyleyebilirim  lazım olan balmumu miktari bu krem için 40 gr dır. İyice eriyen bal mumumuzun içine kremimiz yumuşak olsun diye 50 gr gliserin eklemenizi tavsiye ederim. kremimizi ocaktan almadan altını özellikle en düşük ayara doğru kısarak Lazım olan yağları tek tek ilave ediyoruz. Ver her ilavede yağ krem ile özdeşleşene kadar karıştırıyoruz. Toplamda eklediğimiz 180 ml bitki yağları ve 40 gr balmumu ile sıvı ve hafif sarımsı renk alan kremimizi belli bir soğukluğa gelene kadar karıştırmaya devam ediyoruz. Oluşan krem Alttaki resimde görüldüğü üzere hafif sarımsı ve hoş kokulu bir balmdır. Genelde koku çok hafif limon ve kekik birazda sardunya yağınının kokusunu alır. 

Kremimizi yaptık ve sıra geldi uygulamaya
İlk evvel kremimiz hem gece yatmadan hemde sabah uygulanmaktadır. Uygulama öncesi 30 dk spor yapmanızı tavsiye ederim. Uygulanacak bölge bacak, kalça, ve bel çevresi ve kollar olarak sınıflandırılabilir. Uygulama dairesel hareketlerle olmalı ve kremimizi iyice uygulanacak bölgeye yedirmeliyiz. ortalama 20 dk sonra bölgeyi ısıtmaya ve terletmeye başlayabilir. Kremi uyguladıktan sonraki 8 saat etkisi devam eder ne kadar bol su içersek o kadar fazla etki gösterir. 
Hr Adnan Yıldırım



GİRİŞ
Halk dilinde "kronik bronşit", "müzmin bronşit" gibi adlarla bilinen KOAH, akciğerlerdeki hava yollarının daralmasına bağlı olarak soluk alıp verme sırasında hava akımının kısıtlanması ile nitelenen süreğen (kronik) bir hastalıktır.

Amfizem ve kronik bronşiti kapsayan bir hastalık öbeğine giren Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın en önemli özelliği, akciğerlere giren ve çıkan havayı, soluk darlığına neden olacak kadar kısıtlayabilmesidir. KOAH nedeniyle dünyada her yıl yaklaşık 2.500.000 kişi yaşamını yitirmektedir. Dünya genelinde ölüm nedenleri arasında altıncı sırada yer alan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın artış oranı % 163 gibi yüksek bir sayıdır.

BELİRTİ VE SEPTOMLARI

  • Öksürük 
  • Balgam çıkarma 
  • Kan tükürme
  • Soluk darlığı 
  • Kanın oksijen doymuşluğunda azalma 
  • Kalp yetmezliğine bağlı, ayaklarda şişme 
  • Göğüste tıkanma 
  • Hırıltılı solunum
NEDENLERİ: Sigara KOAH için birincil nedendir.Ayrıca çalışma şartlarından dolayı uzun süreli kimyasal gazlara ve kokulara maruz kalmada olabilir. 

RİSK FAKTÖRLERİ: 
  • Uzun süreli sıgara tiryakiliği veya sigara tiryakisinin yanında aynı ortamlarda yıllarca bulunmak yüksek yüzdeli risk faktörüdür bu yüzden hiç sıgara içmemiş insanlarda eşi yıllarca yanında sıgara içmişse koah görülebilir
  • Genetik anti tripsin eksikliği. 
  • 50 yaş üzeri olmak
  • Slika veya kadmiyum gibi toksik kimyasallara maruz kalma
  • Endüstryel durumdan dolayı aşırı toz ve zehirli gazlara maruz kalma örneğin madenciler fırın işçiler gıda endüstrisinde çalışan insanlar vs
ÖNLEYİCİ BAKIM
Eğer sıgara içiyorsanız bırakın
Eğer KOAH lı iseniz. Solunum yolları enfeksiyonuna kesinlikle yakalanmayın ve bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirin.
Bol bol antioksidan tüketin omega 3 magnezyum çinko bakımından zengin gıdaları tercih edin

TEDAVİ YAKLAŞIMI 
Tedavi yaklaşımı hastalığın şiddetine bağlı olarak değişir. Yaşam tarzını değiştirmek, diyet, sağlıklı beslenme hepsi bir arada incelenmesi gereken şeylerdir. 

Diyet:
KOAH olan insanların genellikle vücutları gerekli besinlerden yoksundur. A, C ve E vitamini Potasyum oranı yüksek olan gıdaları tercih etmeliyiz. Kepekli tahıllar meyve sebzeler taze ve zamanında tüketilirse faydası olacaktır.

Egzersiz:
Sorun nefes olduğunda egzersizi tavsiye etmek garip görünsede, Egzersiz KOAH lı bir çok kişiye yardımcı olur. Yürüyüş ve nefes egzersizleri dayanıklığı artırmak için oldukça önemli egzersiz çeşitleridir.

TAKVİYE GIDALAR

  • N-acetylecysteine NAC 400 mg günde 3 defa. NAC nin KOAH hastalarında belirtileri hafiflettiği çeşitli çalışmalarda isbat edilmiştir.Aynı zamanda bakteriyel enfeksiyonlarına karşı akciğeri daha dirençli hale gelir.  Eğer nitrohliserin kullanılıyorsa NAC kullanılmaz.
  • Magnezyum: Koahlı kişilerde genellikle magnezyum düşük seviyelerdedir. Magnezyum eksikliği sağlıklı beslenme takviyeleri ile düzeltilebilir. Magnezyum normal akciğer fonksiyonları için oldukça önemlidir. Bir çalışmada bir kısım KOAH hastalarına düzenli magnezyum verildi diğerlerine ise verilmedi Magnezyum alanlar diğerlerine oranla hastaneden daha erken taburcu edildiler. 
  • Okaliptus: çayı ve yağı tercih edilmelidir özellikle okaliptus yapraklarından elde edilen çayı balgamı atmak için oldukça faydalıdır ve yağıda esansiyel olarak uyunan odada bir kase suyun içine her gün 4 er damla damlatılarak odaya yayılması sağlanır
  • Lobelia: Astım bronşit gibi solunum propleri için dünyada çok uzun süredir kullanılan bir bitkidir anavatanı hindistan olan bu bitkiyi memleketimizde aktarlarda bulmak biraz zordur. 
  • Sığır kuyruğu: Çok iyi bir balgam söktürücü olan sığırkuyruğu ülkemizde yetişmesine rağmen yeterince değerini bulamamış şifalı bir bitkidir özellikle günlük 2 bardak sığır kuyruğu çayı KAOH lılar tarafından tüketilmelidir.günlük dozaj 3 gr dır.
Yararlanılan Kaynaklar
Ambrosino N, Palmiero G, Strambi SK. New approaches in pulmonary rehabilitation. Clin Chest Med. 2007 Sep;28(3):629-38, vii. Review. Bartolome R. Update on the management of COPD. Chest. 2008;133(6). Booker R. Chronic obstructive pulmonary disease. Part two--management. Nurs Times. 2007 May 1-7;103(18):28-9. Bourjeily G, Rochester CL. Exercise training in chronic obstructive pulmonary disease. Clin Chest Med. 2000;21(4):763-781. Cahalin LP, Braga M, Matsuo Y, Hernandez ED. Efficacy of diaphragmatic breathing in persons with chronic obstructive pulmonary disease: a review of the literature. J Caridopulm Rehabil. 2002;22(1):7-21. Chuck A, Jacobs P, Mayers I, Marciniuk D. Cost-effectiveness of combination therapy for chronic obstructive pulmonary disease. Can Respir J. 2008;15(8):437-43. Collins EG, Langbein WE, Fehr L, Maloney C. Breathing pattern retraining and exercise in persons with chronic obstructive pulmonary disease. AACN Clin Issues. 2001;12(2):202-209. Davis CL, Lewith GT, Broomfield J, Prescott P. A pilot project to assess the methodological issues involved in evaluating acupuncture as a treatment for disabling breathlessness. J Altern Complement Med. 2001;7(6):633-639. Ferri F. Ferri's Clinical Advisor 2009, 1st ed. Philadelphia, PA: Mosby Elsevier. 2009. Gigliotti F, Romagnoli I, Scano G. Breathing retraining and exercise conditioning in patients with chronic obstructive pulmonary disease (COPD): a physiological approach. Respir Med. 2003;97(3):197-204. Gross D, Shenkman Z, Bleiberg B, Dayan M, Gittelson M, Efrat R. Monaldi Arch Chest Dis. 2002 Oct-Dec;57(5-6):242-6. Ginseng improves pulmonary functions and exercise capacity in patients with COPD. Guell R, Casan P, Belda J, et al. Long-term effects of outpatient rehabilitation of COPD: A randomized trial. Chest. 2000;117(4):976-983. Guo R, Pittler MH, Ernst E. Herbal medicines for the treatment of COPD: a systematic review. Eur Respir J. 2006 Aug;28(2):330-8. Review. Jaber R. Respiratory and allergic diseases: from upper respiratory tract infections to asthma. Prim Care. 2002;29(2):231-261. Jones A. Causes and effects of chronic obstructive pulmonary disease. Br J Nurs. 2001;10(13):845-850. McKeever TM, Scrivener S, Broadfield E, Jones Z, Britton J, Lewis SA. Prospective study of diet and decline in lung function in a general population. Am J Respir Crit Care Med. 2001;165(9):1299-1303. Qaseem A, et al. Diagnosis and management of stable chronic obstructive pulmonary disease: a clinical practice guideline from the American College of Physicians. Annals of Int Med. 2007;147(9):633-8. Rahman I, Kilty I. Antioxidant therapeutic targets in COPD. Curr DrugTargets. 2006 Jun;7(6):707-20. Romieu I, Trenga C. Diet and obstructive lung diseases. Epidemiol Rev. 2001;23(2):268-287. Seamark DA, Seamark CJ, Halpin DM. Palliative care in chronic obstructive pulmonary disease: a review for clinicians. J R Soc Med. 2007 May;100(5):225-33. Review. Smit HA. Chronic obstructive pulmonary disease, asthma and protective effects of food intake: from hypothesis to evidence? Respir Res. 2001;2(5):261-264. Stey C, Steurer J, Bachmann S, Medici TC, Tramer MR. The effect of oral N-acetylcysteine in chronic bronchitis: a quantitative systematic review. Eur Respir J. 2000 Aug;16(2):253-262. Alternative Names Chronic bronchitis; COPD; Emphysema

Gelenekten geleceğe tamamlayıcı tıp 
ve modern tıbbın köklerinden ve tasavvuftan kopuşu

   
 Üniversite bitirme tezim Anadoludaki tıp alimeleri ve tedavi yöntemleri idi. Özellikle İbn-i sina ve Davud-u Antaki hayranı olan hocam farmakoloji profesörü  *Wei-Chiang Shen le uzun uzudayı geleneksel tıp metodlarını, Anadolu halk hekimliğini, doğu-batı tıbbı ve Müslüman tıp alimlerinin tedavi yaklaşımlarını kritik etme şansım oldu.  

"Vardığımız ortak kanı şu idi ; geleneğinden kopan tıp sektörünün geleceği kısır bir döngünün içerisine kendini hapsetmektir"
     
     Mana köklerinden ve toplumsal hafızasından koparılmış tedavi yöntemleri, son yüz yılda oldukça sekülerize edilmiş, yaratanın kendisinden üflediği ruhtan bağımsız hale getirilip materyalist bir yaklaşım tarzına bürünmüştür. Maddeci yaklaşım her zaman batının ince hastalığı olmuştur. İfrat ve tefriti tarihinde son kertesine kadar görmüş batı tıbbı, kilisenin etkisinden kurtulduktan sonra, Darwinizmin etkisine girip, insanın sadece bir cesetden müteşekkil olduğunu varsayıp, genel tedavi yöntemlerinden uzaklaşmıştır. Materyalist batı yaklaşım tarzı; üretilen ilaçların insanlar tarafından devamlı ve düzenli kullanımı paradoksu üzerine kurulmuştur. Bu gün Türkiyede bir yıl içerisinde yaklaşık 12 milyon reçeteye kolesterol hapı yazıldığı düşünülmektedir. 

"Toplamda iki yüzün üzerinde üreticisi olan kolesterol hapları 10 ila 90 lira arasında fiyatlandırılmaktadır. 90 Kapsüllük bir kolestrol hapının ortalama 60 lira olduğunu düşünürsek bir yıl için kişi başı ödenen rakam 240 lira veya üzeridir. Bir yıl içerisinde gerekli veya gereksiz yaklaşık  1 milyar dolar ve üzeri sadece kolestrol hapı için yurtdışındaki firmalara ödeme yapılmaktadır. "

Hala üzerinde tartışılan ilaç üreticilerinin öcü gibi gösterdiği kolesterolün basit diyet programları omega 3 yağ asitleri keten tohumu gibi bitkilerle ortadan kaldırabileceğini dünya sağlık örgütü bile kabul etmişken bizdeki bu hap kullanma ve kullandırma inadını anlayabilmek çok mümkün değildir. 

Prospektüslerinin dörtte ikisi yan etkileri için ayrılmış ilaçları gözü kapalı savunup aşırı kullanılmadığında hiç bir yan etkisi tesbit edilemeyen bitkileri şeytanlaştırmak yüce bir aklın yol göstermesi olabilirmi? 

Bitkiler ile alakalı hiç bir araştırma merkezine sahip olmayıp sadece bazı üniversitelerin ilgili bölümlerinde bir kaç tez konusu hariç çalışması olmayan Türkiye de,  televizyon ekranları ne yazık ki ifrat ve tefriti insanlara bir arada yaşatmaktadır. Ya tıp tamamen reddedilmekte yata bitkisel yöntemler itibarsızlaştırılıp değersizleştirilmektedir. Tıbbın teknoloji ile kat ettiği mesafe, teşhis koyma becerisi, tedavi edilemeyecek hastalıklarda mikro teknolojik robotlarla ameliyat yeteneği, su götürmez bir gerçekliktir. Temel mesele teşhis sonrası için dayatılan ilaç ve tedavi yaklaşımlarıdır. Herbalizmin ve fitoterapinin beşiği olan Çin de reçeteler hastanın isteğine göre yazılmaktadır. İstenildiğinde kimyevi ilaçlara ilave olarak bitkisel druglar veya sadece bitkisel ürünler ile reçete oluşturulabilmektedir. Unutmayalım ki insan bilmediği şeyin düşmanıdır. Peygamber efendimizin bir sözünü burada hatırlatmak isterim İlim Çin'de de olsa gidip alınız.
El kanunu fit
Tıbdan bir sayfa İbni Sina

Bu gün köklerimizden kopartılan tedavi yöntemleri ne yazık ki istenilen sonucu bir türlü vermemektedir. Materyalist ideolojiyi kendine şiar edinmiş, batının bize dayattığı ve tekel olan, teknolojinin gelişmesi ile moderniteye kavuşan tıp ve ilaç sektörü temsilcileri, insanı mana köklerinden ayırarak, doğulu ve Müslüman tıp alimlerinin geçmişteki tedavi yöntemlerini kabul etmemektedirler.  Tıpta meşhur bir laf vardır Tedavi eden haklıdır. Binlerce yıllık tedavi yöntemlerini elimizin tersi ile bir yana itmek ön koşullu yaklaşmak anadolu halk hekimliğinin kapılarını daha açmadan kapatmak en amiyane tabirle ecdada saygısızlıktır.  

Unutmayalım Kanuni Sultan Süleymanın validesi tüm dünya hekimlerini bir araya toplama kudreti ve kuvveti varken döneminin en önemli halk hekimlerinden merkez efendiye güvenmiş ve onun kırk çeşit baharattan hazırladığı mesir macunu ile şifa bulmuştur.  İnsanı dört anasırda yani dört ana unsurda inceleyen anadolu halk hekimleri bu gününde ötesine geçerek dermotolojik bir çok rahatsızlığın kan hastalığı olduğunu söylemişlerdir.  Fatih Sultan Mehmed devrinin önemli tıp alimlerinden olan Şerafeddin sabuncuoğlu istanbulun fethinden sonra yazdığı eserinde insan anatomisini bu gün şakra veya letaif dediğimiz salgı bezleri ile birlikte incelemiş ve ilk hipofiz bezi tarifini şöyle yapmıştır. "Osmanlının baş şehri istanbuldur. Osmanlı istanbuldan idare edilir lakin anadoluda ve rum elinde kazaskerlikler vardır İstanbulunda her yeri yönetimde aynı oranda ehemmiyetli değildir. Hükümdarın sarayı ve divanının bulunduğu topkapı sarayı en önemli yerdir. Aynen bunun gibide beyin insanı idare eden organdır ve beyincik beynin en önemli yeridir".  İnsanı ve hastalıkları dört ana unsurda inceleyen anadolu halk hekimleri bir çok hastalıkta kesin tedaviye ulaşmışlardır. 

Modern tıbbın temsilcilerinin ataları akıl sağlığını yitirmiş insanları içine şeytan girmiş diyerek yakar iken, bugün hala ayakta olan ve Amasya ili içinde bulunan Bimarhane bu insanları tedavi ediyordu. Fıtratından kopartılan her tedavi yaklaşımı Allahın kusursuz ve noksansız yarattığı insan, hayvan, nebatad gibi alemlerin deforme edilmesi manasına gelmektedir. İnsandan toprağa ve topraktan insana bir yaşam silsilesi vardır. Bu silsileyi anlatırken Mevlana Celaledin-i Rumi aynen şu ifadeyi kullanmıştır "Maden idim, bitki oldum; bitki idim, hayvan oldum; hayvan idim, insan oldum; insanım ölüyorum, ölmekle tekamül ediyorum niye üzüleyim"  Madenlerden alınan mineraller bitki ile bir yaşam formu oluşturur, bitkilerin içindeki vitamin grupları ile birlikte daha önemli bir canlı olan hayvansal hücrelere dönüşür. Ve yüce yaratıcımızın noksansız olarak halk ettiği insan hücresi formuna kavuşur ruh ve mana köküne ulaşır. Ve her canlı gibi hücrelerde zamanla biz hissetmeden ölür ve yenileri doğar.
Sevda, Balgam,Kan ve safra olarak adlandırılan anasır-ı erba yani dört anasır, dört ana unsur anadolu halk hekimliğinde tedavinin başlangıç noktalarıdır. Tedavi programlarında insanlar şifalı bitkilerden faydalanmış ve belli başlı yeme içme programları uygulanmışlardır. Bu gün kronik diye adlandırdığımız ve ömür boyu belli başlı ilaçlar kullanmaya mahkum olduğumuz bazı hastalıklar alternatif tıp merkezleri bulunan Marryland ve Güney Kalifornia üniversiteleri tarafından tekrar incelenmekte ve müslüman tıp alimlerin uyguladıkları yöntemlere benzer yeni yöntemler denenmektedir. Örnekleyecek olursak Batı ilaç üreticileri derlerki hastalıkların vücuda verdiği etkiler ortadan kaldırılmalı, Müslüman tıp alimleri de derlerki Hastalığın sonucu değil sebebi ortadan kaldırılmalıdır. Hastalıklardan arınmak ve ruhun selahiyeti için girilen riyazet programından bir çoğumuzun haberi dahi yoktur. Karaciğer ve karaciğer rahatsızlıkları incelenirken: hayat tarzının, sitresin ruhsal dengesizliğin bu organ üzerindeki etkileri hiç bir şekilde irdelenmemektedir. Bir sürü yazılı kaynağı, bin yıllık toplumzal hafızası olan şifalı bitkiler ve tamamlayıcı tıp geçmişimize ne zaman zihnimizi açacağımız hala bir muamma. 

Herhangi bir mikro organizma tarafından, başka bir mikro organizmayı öldürmek veya çoğalmasını durdurmak için üretilen her türlü maddeye antibiyotik denir* Başlangıçta doğal yollarla sentezlenen bir çok  antibiyotik bu gün tamamı ile sentetiktir. Herhangi bir rahatsızlığınızda hatta ufak çaplı soğuk algınlıklarında dahi reçete edilen antibiyotikler, bu gün görülmüştür ki bağışıklık sistemleri üzerinde olumsuz etkilere sahiptirler. Anlayacağımız dilde anlatırsak düşmana karşı kendi savunma sistemimizi kuvvetlendirmek başkasından yardım istemekten daha evladır. Kuvvetli bağışıklık askerleri zaten vücudumuzu çok iyi savunmakta ve o düşmana karşı yetenek kazanmaktadırlar. Kendi bağışıklığımızı başından yenilmiş kabul edip onları geri plana alarak yabancı bağışıklık askeri almak , kendi askerlerimizin hastalıklara karşı savaşma yeteneğini köreltmektedir. Bu gün tamamen doğal olan ve arılar tarafından üretilen Propolis denen antibiyotik halen neden reçete edilmemekte ve uzak durulmakta anlamak çok zor. Reçete edilmese dahi tavsiye edilemezmi?  

Son zamanlarda gerek sorumsuz bazı üreticiler ve TV reklamları, gerekse kimyevi ilaç sektörünün yürüttüğü lobi faliyetleri sonucu görsel ve yazılı basında  on asırlık anadolu halk hekimliği tarihimiz hiç yokmuş gibi yayınlar yapılmakta, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yüz yıllardır oluşturduğumuz kültürümüz ve toplumsal hafızamız değersizleştirilmeye ve itibarsızlaştırımaya çalışılmaktadır. İlginçtirki kimyevi ilaç sektörünün dünya liderlerinden biri olan Almanya 1996 yılına kadar 270 farklı bitki türü üzerinde araştırmalar yapmış klinik testlere tabi tutmuş görülen faydaları raporladığı bitki monografları oluşturmuştur. Şuan bu çalışmalar Amerikada 3 farklı üniversitede halen yürütülmekte bitkilerin faydaları bir bir ispatlanmakta ve kullanım dozajları oluşturulmaktadır. Endemik bitki bakımından zengin olan bu topraklar bir çok derdin devasını bünyesinde barındırmakta ve bize sunmaktadır. Doğru yaklaşım tarzı ile kronik gördüğümü bir çok hastalık tıbbin nebevi perspektifinde ve anadolu halk hekimlerinin yol göstermesi ile şifa bulabilir. Bu gün alerjik rinit ve bir çok alerjik reaksiyon için çörekotu yağı şifa kaynağı ise bunun araştırmasını dahada derinleştirip üniversitelerin kimya ve biyokimya bölümlerinde üzerine kürsüler kurdurup her şeyini araştırmak bizim boynumuzun borcudur. 

Aktarlık müessesesinde belli bir kaliteyi hedefleyen BAKDER üyesi olarak Halkımızdan yegane istirhamımız geleneklerimize ve aktarlarımıza sahip çıkmaları. Son olarak şunu söyleyebilirim binlerce yıllık geçmişi olan alternatif tıp metodlarında en önde gelen yöntem bitkilerle tedavidir.  Günümüzde endüstrileşmiş ülkelerde ve tıbbın ciddi gelişim kaydettiği amerika ve almanya gibi toplumlarda alternatif ve tamamlayıcı tıp ürünlerine talep giderek artmaktadır. Buna paralel olarak da insanlar mevcut tıp eğitimini ve tekelleşen ve dayatılan ilaç sektörünü sorgular hale gelmişlerdir.  Örneğin mevcut tedavi yöntemlerinin eleştirilmeden tek doğru olarak kabul edilmesinin yanlışlığını  gelin tıp tarihçilerinden dinleyelim.Literatürde mide ülseri ile ilgili tamamı taraftar bulmuş ve uygulamaya konulmuş 93 teori bulunduğu, bu hastalığın tedavisi maksadıyla 143 metot denendiği ve 287 çeşit ilâç kullanıldığı tespit edilmiştir. Bulunduğu çağın ilmî verileri ve tedavi imkânları ile hareket ettiği için hekimlerin bu kadar çeşitli yollara girmeleri anlayışla karşılanabilir. Bu gerçeği başka birçok hastalık için de misâllendirmek mümkündür.Oysaki Kudret narı kırmızı kantaron yağı gibi alternatif tedavi yöntemleri 500 yılı aşkındır anadoluda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ettekraru ahsen velev kane yüzseksen diyere tekraren diyorumki Tedavi eden haklıdır. Herşey bu kadar basit.
Hr. Adnan Yıldırım

Yararlanılan kaynaklar
*Wei-Chiang Shen ; Güney kalifornia üniversitesi USC farmakoloji ana bilim dalı başkanı
www.devazen.biz
http://tr.wikipedia.org/wiki/Antibiyotik
Güney kaliforniya üniversitesi alternatif tıp merkezi çalışmaları :www.usc.edu
Marryland üniversitesi alternatif tıp merkezi monografları :www.umm.edu
Erzurumlu ibraimhakkı marifetname eseri
Davud-u Antaki- Teskire-i Davud
İbn-i Sina- El Kanunu Fi Tıp

Bu yaşam tarzı ve Atalarımızın Irkı olan bu Hunza Türklerinden haberdar olalı yaklaşık 8 yıl oluyor. son günlerde spekulatifolarak sanki onların kullandıkları ürünlermiş gibi internet üzerinde yapılan yayınlardan dolayı bu konu hakkında yazmaya karar verdim. Özellikle Doktor kisvesine bürünmüş ve milyarları kazanmış bir kaç kişiden birinin bu yaşam tarzını yeni satış stratejisinin dayanak noktası yapmaya kalkışması beni bu yazıyı yazmaya itti diyebiliriz.

Afganistan ve çin arasındaki yüksek dağları mesken tutan Hunza Türkleri Uzun ömürleri ile dünyada nam salmış bir millet. BM de 1974 yılında tanınana kadar dünyanın çok fazla haberdar olmadığı teknolojiye kısmen kapalı kendi yağında kavrulan bir halk diyebiliriz. Esa bu yazımızın konuzu Hunzaların hayat felsefeleri..

Yaşadıkları coğrafya itibari ile oksijen seviyesi oldukça yüksek ve şehirleri genelde deniz seviyesinden 3000-5000 metre yüksekte kurulu.
Bu oksijen ve hava temizliği elbet sağlık üzerinde oldukça olumlu etkilere sahip. Deniz seviyesinde 2500 metre yüksekte olan Hunza nehrine sahipler. Buzlu dağlardan akan sular Attabat gölünü dolduruyor. Ağır atık oluşturan fabrikaları yok. Sularına klor dahi katmıyorlar. Havayı kirleten termik santralleri yok. Betondan yapılar kurmak için doğaya zarar vermiyorlar. Tamamı müslüman olan halkın geneli dünya hırslarından yoksun sakin ve münzevi bir hayat sürüyor. Alkol ve Tütün bu topraklara uğramamış gözüküyor. Hayvancılık ana geçim kaynağı. Halkta müthiş bir tohum bankası var. Hibritleşmemiş Genetiği değiştirilmemiş tohumlar 100-150 yıldır aileler tarafından koruma altına alınmış el değmemiş tohumları mevcut. Halk bizim eskiden anadolu köylülerinin yaptığı gibi gıdasını kendi üretiyor. Öyle marketler zinciri göremezsiniz. Yazın turfanda kışın kurutmalıklar tüketiliyor. Bu topraklarda halkın yaşantısına adapte olmuş buz dolabu ve deepfreezde bulamazsınız.
Bu insanların sırrı Büyük bir çark gibi bizi dişlileri arasında ezen sanayi ve seri üretim ürünlerinin tercih edilmiyor olması. Genelde 100-120 yıl arası yaşıyorlar. 60-70 li yaşlarda hamile kalan kadınları var. Bu topraklarda Yaş 65 yolun yarısı. Bu güne kadar bir kanser vakasına hala rastlanmamış.. Şuna herhangi bir markete girip alacağınız en basit ürünler dahi halk tarafından fazla rağbet görmüyor.

Benim düşüncem Hunza türklerinin modern toplumlara bırakacakları büyük bir miras vardır. Lakin modern toplumların Hunza halkına verebileceği hiç bir şey yoktur. Teknoloji sanayi devrmimi, sağlıkmı? İnsanoğlunun sıkıştığı labirent budur.

Ne zaman sağlığı tercih etsek sosyal olarak dahi etkileneceğimiz bir hahat reformundan geçmemiz lazım. Galiba artık bu bile yeterli olmayacak Gıda katkı maddeleri aroma vericiler lezzet artırıcılar antibiyotikler devamlı kullanılan kimyevi ilaçlar fabrikaların doğaya bıraktığı atıklar. Gıdalarda renklendiriciler koruyucular tarim ilaçları hayattan çıkacak gibi değil. Tarım ilacı kullanılmayan bakir toprağımız kaldımı. Bu yara çok derin uzun bir TV program serisinin konusu. İnsan kendi kendini nasıl yok edebilir diye incelenebilir.

Düşüncem odurki bir dahaki 10-20 yıl içerisinde doğala dönmekten başka çaremiz kalmayacak.

AROMATERAPİ
Bitkilerden eldeedilen uçucu yağların tedavi amaçlı kullanım şeklidir. Solunarak ve deriye uygulanarak faydalanılan aromaterapi yağları nadiren oral yolla alınır. Nitelikli ve uzman herbalistlerden tavsiye almadan ağız yolu ili uçucu yağları kullanmayınız. Uçucu yağlar cilt hastalıkları, stres, ve diğer sağlık sorunları için alternatif bir tedavi yöntemidir. Aromaterapi son yıllarda değer kazansada üzerinde yapılan araştırmalar hala yetersizdir.

Esansiyel yağlar nelerdir.
Uçucu yağlar bitkilerin köklerinden yapraklarından ve çiçeklerinden elde edilir. İçeriğindeki Aktif maddeler Yağların ne için kullanılacağını ait sınıflandırma için bilinmelidir. 

Aromaterapinin tarihçesi
Uçucu yağlar yaklaşık 6000 yıldır teropötik olarak kullanılmaktadır.ÇinlilerHintliler, Mısırlılar,Romalılar, Kozmetik ve parfüm amaçlı olarak tarih boyunca uçucu yağları kullanmışlardır. Genel olarak teropötik, ruhsal, hijyenik ve ritualistik amaçlar için tercih edilmişleridir.

Yakın bir zamanda Rene Maurice Gattofosse adlı fıransız bir kimyager labaratuvarında yaşadığı patlama sonucu oluşan 1. derecede yanıkların lavanta yağı ile iyeşebildiğini keşfetti.Daha sonra esansiyel yağların özelliklerini analiz etmeye başladı. Tarihçe olarak bakdığımızda ise 1928  yılında 1 dünya savaşında yaralanan askerlerin yanıklar ve deri enfeksiyonları için esansiyel yağları kullandığı tesbit edilmiştir. Bu bilgi Gettofosseye aroma terapi biliminin ilk temellerini attırıp 1950 yılında bu işle alakadar olan bir klinik kurdurdu. Bu klinikte doktorlar tedavi yöntemleri için aromaterapi kullanmaya başladı.
1980 lerde ise aromaterapi amerikada popüler olmaya başladı ve tüm dünyaya internet aracılığı ile yayıldı bu gün bir çok aromaterapik ürün üretilip satılmaktadır.

Aromaterapi nasıl fayda verir
Koku duyusu aromaterapi için en önemli duyu merkezidir. Bu merkesin beyindeki parçalar amigdala ve hipokamkus koku ile etkileşim kurar. Kokunun algılanması burunda yer alan koku hücrelerinin uyarılması ve bu uyarı­nın olfaktori adım alan sinirlerle beyne iletilmesiyle olur. Kokunun idrak derecesi kişiler arasında değişir, kimi çok yüksek koku alma du­yusuna sahipken kimi de cok az koku alır. Koku alma duyusu insanlarda görme veya işitme duyularına oranla önemsizdir. Bü­tün koku duyusu yitirilse bile genellikle yaşamımızda fazla bir eksiklik belirmez. Koku alma duyusunun kaybolması anosmia olarak isimlendirilir. Nezle ve benzeri hastalıklarda geçici olarak koku alma duy­gusu kaybolabilir. Koku alma kontrol edilirken güzel kokular kullanılır. Yüksek koku alma duyusuna sa­hip bir kişi kâfuru 1/30.000.000’luk, vanil­yayı 1/10.000.000’luk bir solüsyon içinde fark edebilir. En güçlü kokuya sahip mad­de bir alkol türevi olan mercaptandır. İçin­de oksijenin yerine sülfür geçmiştir. Bir miligramının 23.000.000’da birinin 1 litre sudaki karışımında bile farkedilebilir.

Bazı araştırmalar bazı kokuların beyinde farklı koku merkezlerini uyararak sağlık için kullanılabileceğini göstermiştir.  Örneğin lavanta amigdala beyin hücrelerinin aktivitesini uyararak sakinleştirici bir etki oluşturur.

Aromterapi masajı aynı anda hem koku hemde kas sistemimize etki ettiği için aromaterapi konusunda kullanılan en önemli yöntemlerden biridir. 

Aromaterapi masajı seansları nasıl yapılır.
Profesyonel aromaterapistler, eğitim almış hemşireler, fizyoterapistler, uzman masörler topikal veya nefes yolu ile aromaterapi tedavisi sağlayabilirler.
Aromaterapi kokularını ve yağlarını belirlemek için uygulayıcınız size hastalığınızın tıbbi geçmişini kilonuzu yaşınızı ve size mutluluk veren kokuları soracaktır. Aromaterapi seansının yapıldığı yerde çeşitli tütsüler ve buhar inhilasyonu sağlayan makineler kullanılabilir.

Aromaterapi nelere fayda verebilir.
Kaplıca tarzı hastaneler. özel klinikler aromaterapinin faydalarından yararlanan belli başlı kuruluşlardır. Genel olarak sitres yönetimi, ve rahatlama duygusunu teşvik etmek için kullanılan aromaterapi yağları lavanta, gül, bergamot, portakal,limon, sandal ağacı, vanilya, paculi, yılangyılang, vb. anksiyate sitres ve depresyon tedavisinde kullanılır.

Çeşitli klinik çalışmalarda gül yağı ve lavanta yağının buhar inhilasyonu hamile kadınlarda kaygıyı azalttığı ve doğum sırasında daha az ağrı hissetmelerini sağladığı görülmüştür. hamile bir çok  kadın nane yağını kokladığında mide bulantısı azalmaktadır.

Bazı uçucu bitki yağlarının kimyevi bileşenleri antibakteriyel ve antifungal özellikler göstermiştir. Bazı kaynaklarda ise narenciye yağının başıklık sistemini kuvvetlendirdiği isbat edilmiştir.  Rezene anason adacağı gibi yağların topuklara ve göbek çevresine masaj yapılarak yedirildiğinde PMS yi yani adet öncesi ağrıları azalttığı gözlemlenmiştir.

Aromatik yağların yararlı olduğu diğer sağlık problemleri
Alopesi areata (saç dökülmesi)
Kaygı ve kabızlık
Uykusuzluk
Ağrı tedavisi
Sedef Egzama Hastalığı

Kimler aromaterapi yapmamalıdır
Özellikle bitki yağlarına karşı alerjisi olanlar, Aşırı astım hastaları, uçucu yağlardan uzak durmalıdır
Hamileler çördük yağı kullanmamalıdır
Tansiyon hastaları biberiye lavanta gibi uçucu yağlar kullanmamalıdır
Meme ve yumurtalık kanseri olanlar ostrojen hormonunu tetikleyen rezene anason adaçayı gibi uçucu yağları kullanmamalıdır.
Kemoterapi alan hastalar aromaterapi yağlarını kullanmamalıdır.

Dikkat edilmesi gereken hususlar
Bitkisel uçucu yağlar %99 güvenli olmakla beraber dikkat edilmesi gereken bazı hususlar mevcuttur.
Tarçın kekik  ardıç gibi fenolleri yüksek olan yağlar saf olarak kullanılmamalıdır.badem ,susam, zeytinyağı veya kanola veya pamuk yağı ile inceltilip cilde uygulanmaldır. bu yağlar saf hallerde ciltte tahriş yapabilir

Yararlanılan Kaynaklar ve referanslar
Atsumi T, Tonosaki K. Smelling lavender and rosemary increases free radical scavenging activity and decreases cortisol level in saliva. Psychiatry Res. 2007;150(1):89-96.
Bagetta G, Morrone LA, Rombola L, et al. Neuropharmacology of the essential oil of bergamot. Fitoterapia. 2010;81(6):453-61.
Ballard CG, Gauthier S, Cummings JL, Brodaty H, Grossberg GT, Robert P, Lyketsos CG. Management of agitation and aggression associated with Alzheimer disease. Nat Rev Neurol. 2009 May;5(5):245-55. Review.
Bastard J, Tiran D. Aromatherapy and massage for antenatal anxiety: its effect on the fetus.Complement Ther Clin Pract. 2006;12(1):48-54.
Burns E, Zobbi V, Panzeri D, Oskrochi R, Regalia A. Aromatherapy in childbirth: a pilot randomised controlled trial. BJOG. 2007;114(7):838-44.
Dunning T. Applying a quality use of medicines framework to using essential oils in nursing practice. Complement Ther Clin Pract. 2005;11(3):172-81.
Edris AE. Pharmaceutical and therapeutic potentials of essential oils and their individual volatile constituents: a review. Phytother Res. 2007;21(4):308-23.
Fellowes D, Barnes K, Wilkinson S. Aromatherapy and massage for symptom relief in patients with cancer. Cochrane Database Syst Rev. 2004;(2):CD002287.
Fowler NA. Aromatherapy, used as an integrative tool for crisis management by adolescents in a residential treatment center. J Child Adolesc Psychiatr Nurs. 2006;19(2):69-76.
Goel N, Kim H, Lao RP. An olfactory stimulus modifies nighttime sleep in young men and women. Chronobiol Int. 2005;22(5):889-904.
Hadfield N. The role of aromatherapy massage in reducing anxiety in patients with malignant brain tumours. Int J Palliat Nurs. 2001;7(6):279-85.
Herz RS. Aromatherapy facts and fictions: a scientific analysis of olfactory effects on mood, physiology and behavior. Int J Neurosci. 2009;119(2):263-90. Review.
Hongratanaworakit T, Buchbauer G. Relaxing effect of ylang ylang oil on humans after transdermal absorption. Phytother Res. 2006;20(9):758-63.
Hu PH, Peng YC, Lin YT, Chang CS, Ou MC. Aromatherapy for reducing colonoscopy related procedural anxiety and physiological paramters: a randomized controlled study.Hepatogastroenterology. 2010;57(102-102):1082-6.
Hur MH, Oh H, Lee MS, Kim C, Choi AN, Shin GR. Effects of aromatherapy massage on blood pressure and lipid profile in korean climacteric women. Int J Neurosci. 2007;117(9):1281-7.
Kim JT, Wajda M, Cuff G, et al., Evaluation of aromatherapy in treating postoperative pain: pilot study. Pain Pract. 2006;6(4):273-7.
Krebs M. Promote wellness with aromatherapy. Adv Nurse Pract. 2006;14(5):41-4.
Kuriyama H, Watanabe S, Nakaya T, et al., Immunological and Psychological Benefits of Aromatherapy Massage. Evid Based Complement Alternat Med. 2005;2(2):179-184.
Kyle G. Evaluating the effectiveness of aromatherapy in reducing levels of anxiety in palliative care patients: results of a pilot study. Complement Ther Clin Pract. 2006;12(2):148-55.
Lee CO. Clinical aromatherapy. Part II: Safe guidelines for integration into clinical practice.Clin J Oncol Nurs. 2003;7(5):597-8.
Lee IS, Lee GJ. [Effects of lavender aromatherapy on insomnia and depression in women college students]. Taehan Kanho Hakhoe Chi. 2006;36(1):136-43.
Lewith GT, Godfrey AD, Prescott P. A single-blinded, randomized pilot study evaluating the aroma of Lavandula augustifolia as a treatment for mild insomnia. J Altern Complement Med. 2005;11(4):631-7.
Lin PW, Chan WC, Ng BF, Lam LC. Efficacy of aromatherapy (Lavandula angustifolia ) as an intervention for agitated behaviours in Chinese older persons with dementia: a cross-over randomized trial. Int J Geriatr Psychiatry. 2007;22(5):405-10.
Maddocks-Jennings W, Wilkinson JM. Aromatherapy practice in nursing: literature review. J Adv Nurs. 2004;48(1):93-103.
McCaffrey R, Thomas DJ, Kinzelman AO. The effects of lavender and rosemary essential oils on test-taking anxiety among graduate nursing students. Holist Nurs Pract. 2009 Mar-Apr;23(2):88-93.
Mercier D, Knevitt A. Using topical aromatherapy for the management of fungating wounds in a palliative care unit. J Wound Care. 2005;14(10):497-8, 500-1.
Patricia M. Complementary therapies for children: aromatherapy. Paediatr Nurs. 2004;16(7):28-30.
Perry N, Perry E. Aromatherapy in the management of psychiatric disorders: clinical and neuropharmacological perspectives. CNS Drugs. 2006;20(4):257-80.
Rho KH, Han SH, Kim KS, Lee MS. Effects of aromatherapy massage on anxiety and self-esteem in korean elderly women: a pilot study. Int J Neurosci. 2006;116(12):1447-55.
Setzer WN. Essential oils and anxiolytic aromatherapy. Nat Prod Commun. 2009;4(9):1305-16.
Tillett J, Ames D. The uses of aromatherapy in women's health. J Perinat Neonatal Nurs.2010;24(3):238-45.
Thorgrimsen L, Spector A, Wiles A, Orrell M. Aroma therapy for dementia. Cochrane Database Syst Rev. 2003;(3):CD003150.
Williams TI. Evaluating effects of aromatherapy massage on sleep in children with autism: a pilot study. Evid Based Complement Alternat Med. 2006;3(3):373-7.

TAMAMLAYICI VE ALTERNATİF TIP
Tamamlayıcı ve Alternatif tıp TAT nedir?

Tamamlayıcı ve alternatif tıp ana tıp akım kaynağı olan batı tıbbı içinde kabul edilmez. Batı tıbbının bir parçası olarak kabul edilmeyen bu metod alternatif tedavi yöntemlerinin geniş bir yelpazesi olarak tanımlanmış bir terimdir. Geleneksel tıbbın hedefi belirli bir hastalığın fiziksel kaynağını bulmak ve sonra onu tedavi etmektir. Herhangi bir kişide bir enfeksiyon var ise batı tıbbı o bakterileri öldürmek için antibiyotik reçete edebilir, Geleneksel yöntemlerde TAT uygulayıcıları ise sağlık için daha bütünsel bir yaklaşım içerisine girerler. Bunlar fiziksel, ruhsal,zihinsel,duygusal,genetik,çevresel ve sosyal faktörlerin karmaşık ilişkiler yumağıdır. TAT'ın uygulayıcıları ki bunu tüm dünyada farklı katagorize ve metodlara göre sınıflara ayırır isek: Akapuntur, Aromaterapi, Ayuverda, Biofeedback, Kayropraktik,Bitkisel ilaç,Hemopati,Hipnoterapi, Masaj, Zihin vücut Tıbbı, Naturopati, Beslenme teknikleri, Kırık çıkıkçılık, Gevşeme Teknikleri, Ruh odaklı teknikler, Terapötik dokunuş, Geleneksel çin tıbbı, Yoga,

Görüldüğü üzere TAT Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp dediğimiz yöntemler Alt alanlara ayrılmış insanlığın varlığından beri kullanılan tedavi şekilleridir. Bütün bu bilgi ve kültür birikimini reddetip sadece batı tıbbını referans almak çok akıllıca bir yaklaşım olmasa gerek.

Dünyada Amerika ve Almanya gibi Tıp konusunda önde gelen ülkeler Bu yöntemleri Tamamlayıcı ve Alternatif tıp olarak kabul etmiş, ve uygulayıcılarına yasal olarak izin vermiştir. Bazen Batı tıbbındaki ilaçlar gibi Alternatif tıp yöntemleri klinik çalışmalara sokulmamış ve üzerlerinde hala araştırma yapılmaya devam edilse dahi yöntemlerin geneli hakkında şikayet batı tıp ilaçlarının yan etkilerine yapılan şikayetin binde biri kadar dahi değildir.

Tamamlayıcı ve Alternatif tıp TAT ne demektir
Tamamlayıcı Tıp veya Alternatif Tıp bazen birbirinin yerine kullanılsa dahi, Alternatif tıp Batı tıbbı yerine kullanılan geleneksel tıp Tamamlayıcı Tıb ise Batı tıbbi ile birlikte kullanılan tamamlayıcı tedavi yöntemleridir.Tamamlayıcı tıbtan bir örnek Anksiyate yi azaltmak için ağrı kesici ilaçlarla birlikte hipnoz yöntemide uygulanmaktadır Ve Hipnoterapinin ağrı kesicilere göre daha sağlıklı olduğu isbatlanmıştır. Alternatif tıbba bir örnek: DEHB dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu için ilaçlardan çok bitkisel otlar ve beslenme programları sonuç vermiştir ve çok daha sağlıklıdır.

Bütünleştirici ilaç nedir?
Dönem dönem Bütünleştirici tıp Alternatif tıp ve Tamamlayıcı Tıp birbirlerinin yerine kullanılır.Yukarıdada belirttiğimiz gibi bunların üçününde farklı anlamları vardır. Bütünleştirici ilaç ise Bir medikal tedaviye Tamamlıcı ve alternatif tıp ve batı tıbbının bir arada uygulanmasını içeren sadece profesyonellerin yapabileceği bir yöntemdir. örneğin: Alzheimer hastaları için entegre bir tedavi aşağıdaki komplikasyonları içerebilir.
**Bazı beyin kimyasallarını artırmak için reçete edilen ilaçlar
***Antioksidanlar
****Zihin ve beden yenilemek için spor ve yürüyüş meditasyon programları
*****Müzik terapi
Bu gün tıpta ileri teknoloji kullanan amerika ve almanya bütünleştirici tıp konusunda belli bir merhale kat etmiş ve hala üzerine çalışmalar yapmaktadırlar.

TAT'ın(Tamamlayıcı Alternatif Tıb) genel ilkeleri nelerdir.
Ülkeden ülkeye yöntemler ayrıntıda değişmekle birlikte genel olarak ilkeler aşağıdai gibidir.

***Kişilerin fiziksel,duygusal,sosyal ve ruhsal durumlarına odaklanma
***Hastalık önleme birincil husus
***Tedavi yöntemleri genelde bireyselleştirilmiştir.
***Tedaviler sonuçtan ziyade sebep odaklıdır.
***Tedaviler vücudun doğal iyileşme sürecini desteklemek için tasarlanmıştır.

TAT'ın Tamamlayıcı ve Alternatif Tıbbın Kullanıcıları Kimlerdir.
Alternatif yöntemler giderek daha iyi tasarlanmış ve klinik çalışmalar yapılmış bir şekilde karşımıza çıkıyor.Kişisel inanışım sonraki 20 yılda dünyada hastalıkları önleme yöntemleri çok yüksek kullanıcı potansiyeline sahip. Bilgiye ulaşmak kolaylaştıkça ve ilaçların yüksek yan etkileri ile karşılaşılıp tedaviler hep kısır döngüde ilerledikçe insanlar immun sistemlerini tüm hastalıklara karşı daha dirençli hale getirmek için TAT uygulamalarına giderek artan bir biçimde teveccüh edecekler. İlaç üreticileri türlü lobi çalışmaları ile bunu engellemeye çalışsalar dahi kaçınılmaz son daha doğal bir yaşam aşkı olacaktır. Bu konuda tıp sektöründe bir çok ön çalışmada nasıl geç kaldı isek Alternatif tedavi yöntemlerinde de lider Ülke Amerika olacak gibi duruyor. Eğer yakın bir zamanda üniversitelerimizde Alternatif tedavi merkesleri kurmaz isek kendi endemik bitkilerimiz dünyada bilinmez ve tanınmaz olarak kalacak ve ülke ekonomisi milyarlarca dolar kaybedecek.

Amerika birleşik devletlerinde 31000 kişi üzerinde yapılan bir ankette Alternatif tedavilere halkın bakışı şu şekildedir.

**Katılımcıların %43 ü kendi sağlığı için Yüce yaratıcıya dua ediyor
** Katılımcıların %24 ü başkaların sağlığı içinde dua ediyor.
**%19 Tedavide sadece bitkileri kullanıyor
**%12 si Düzenli nefes egzersizleri yapıyor
**Bir meditasyon grubuna katılım oranı %10
**Kayropraktik bakım %8
**Yoga %5
**Masaj % 5
**Diyet programları yapan %4
**Yetişkinlerin %55 i Geleneksel tıb kombinasyonlarının onlara yardımcı olduğu söyledi
** %50 si tamamlayıcı ve alternatif tıbbı denemenin ilginç olacağını düşünüyor
**%26 Muhakkak alternatif tıp metodlarını kullanıyor
**Konvansiyonel tıbbı pahalı bulan %13 geleneksel tıp metodlarını kullanmak istiyor
 Her yıl artan talep Amerikayı bu konuda araştırma yapmaya itmiş ve bir çok üniversitesinde Alternatif tıp merkesi açmış. Darısı başımıza

TAT'ın Başlıca türleri nelerdir
Alternatif Tıp Sistemleri: Teori ve pratiğin komple sistemler üzerine inşası. örneklerHemopati, Doğal terapiler. Geleneksel çin tıbbı ve ayuverda

Biyolojik Tıp: Bitkiler otlar ve sağlıklı gıdaların vitamin ve minerallerin doğada bulunan formu ile kullanımı.

Enerji Tıbbı: Sağlık için enerji alanlarının kullanımını içerir.Biofield tedaviler olarak bilinir. Örnekler qi qong, Reiki, Terapötik dokunuş ( Biyoelektromanyetiğe dayalı tıp olarak bilinir)

Manuel Tıp: Vücudun belli başlı yerlerine manuel yapılan müdehalelerdir. Örneğin; osteopaty fizik tedavi, masaj, refleksoloji, chiropractic, feldenkrais vs

Zihin Beden Tıbbı: Vücut fonksiyonlarını etkilemek için beynin gücünü artırmada kullanılan bir dizi tekniktir. Örneğin Biofeedback, Derin gevşeme, Katatimi, Hipnoterapi, Meditasyon, Dua, Dua grupları, ve yoga sayılabilir.

Kaynaklar

Aşağıdaki web siteleri abonelik olmadan, ücretsiz olarak tüm mevcuttur.
Devlet siteleri:
Dizinler:

Referanslar

Carlson MJ, tamamlayıcı ve alternatif tıp fiziksel engelli kişiler tarafından uygulayıcıları Krahn G. Kullanımı: a. Ulusal ABD Araştırması tahminlerine Disabilities Rehabil . 2006; 28 (8): 505-13.
Chang FY, Lu CL. Tamamlayıcı ve alternatif tıp kullanarak. Irritabl barsak sendromu tedavisi J Chin Med Doç . 2009 Haziran; 72 (6): 294-300.
Cohen MH, Hrbek A, Davis RB, Schaechter SC, Kemper KJ, Boyer EW, Eisenberg DM. . Amerika Birleşik Devletleri 19 bütünleştirici sağlık merkezlerinin bir tanımlayıcı çalışma: tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamaları ve besin takviyesi öneriler yöneten Gelişen credentialing uygulamaları, malpraktis sorumluluk politikaları ve kuralları Arch Intern Med . 2005; 165 (3): 289-95.
Pamuk S, astım ile kentsel ergenlerde Luberto CM, Yi MS, Tsevat J. Tamamlayıcı ve alternatif tıp davranışları ve inançları. J Astım. 2011; 48 (5): 531-8.
Ditte D, Schulz W, Ernst G, tıp ve psikoloji öğrencileri arasında tamamlayıcı ve alternatif tıp doğru Schmid-Ott G. Tutumlar. Psychol Sağlık Med. 2011; 16 (2): 225-37.
Dorn SD, Kaptchuk TJ, Park JB, ve ark., Irritabl bağırsak sendromu. Tamamlayıcı ve alternatif tıp çalışmalarda plasebo yanıtının bir meta-analiz Neurogastroenterol motil . 2007; 19 (8): 630-7.
Kullanılan bilgi arayan rolleri ve delil türleri: Evans M, Shaw, Thompson EA, Falk S, Turton P, Thompson T, Keskin D. Kararlar erkek kanser hastaları tarafından tamamlayıcı ve alternatif tıp (CAM) kullanmak için. BMC Tamamlayıcı Altern Med . 2007; 7 (1): 25 [Epub ahead of print].
Fleming S, Rabago DP, Mundt MP, Fleming MF. Kronik ağrı. Opioid tedavisi kullanarak birinci basamak hastalarında CAM tedavileri BMC Kompleman Altern Med . 2007; 7: 15.
Hasan SS, Ahmed SI, Buhari NI, Loon WC. Polikliniğinde kronik hastalıkları olan hastalarda tamamlayıcı ve alternatif tıp kullanımı. Ther Clin Teori tamamlayın . 2009 Ağustos; 15 (3): 152-7.
Hodgson DM, Nakamura T, Walker AK. Yetişkin sağlık. Perinatal programlama tamamlayıcı ve alternatif tıp için profilaktik rol Forsch.lDrug Komplementarmed . 2007; 14 (2): 92-101.
Hastalık ve sağlık. Bakım önlenmesi bağlamında Kraft K. Tamamlayıcı / Alternatif Tıp Önceki Med . 2009 22 Mayıs [Epub ahead of print]
Kristofferson AE. ? Bir kötü prognoz kullanım completmentary ve alternatif tıp daha sık başkaları ile kanser hastaları yapın . J Altern Kompleman Med 2009; 15 (1): 35-40.
Lafferty WE Tyree PT Bellas et al, AS. Sigorta kapsamı ve tamamlayıcı ve alternatif tıp sağlayıcıları sonraki kullanımı. Yönetilen Bakım American Journal 2006; 12 (7): 397-404.
Lafferty BİZ, Tyree PT, Bellas AS, et al., Sigorta kapsamı ve tamamlayıcı ve alternatif tıp sağlayıcıları sonraki kullanımı. Am J Manag Bakımı . 2006; 12 (7): 397-404.
Lawrence DJ, Meeker WC. Kayropraktik ve CAM Kullanımı:. Betimsel Bir İnceleme Chiropr Osteopat . 2007; 15: 2.
Leis A, Millard J. Tamamlayıcı ve alternatif tıp kanseri (CAM) ve destekleyici bakım:. Disiplinlerarası bir ekip tarafından araştırma perspektifleri ve katkıları bir sinopsis . Destek Bakım Kanser 2007; [Epub ahead of print].
Lind BK, Lafferty BİZ, Tyree PT, Diehr PK, Grembowski DE. Sigorta kapsamında fibromiyalji hastaları tarafından tamamlayıcı ve alternatif tıp sağlayıcıları kullanın. Artrit Rheum . 2007; 57 (1): 71-6.
Manheimer E, Wieland S, Kimbrough E, Cheng K, Berman BM. Geleneksel Çin tıbbı tedaviler için Cochrane Collaboration. Kanıtlar J Altern Kompleman Med . 2009 Eylül; 15 (9): 1001-1014.
Mao JJ ,, Cronholm PF, Stein E, Straton JB, Palmer SC, Barg FK. Olumlu değişiklikler, manevi önemini artırmış ve tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) kanseri tanılı hastalarda kullanıyoruz. Integr Kanser Ther. 2010; 9 (4): 339-47.
Mao JJ, Palmer CS, Healy KE, Desai K, kanser mağdurları arasında Amerdam J. Tamamlayıcı ve alternatif tıp kullanımı:. Nüfus tabanlı bir çalışma J Cancer Surviv . 2011; 5 (1): 8-17.
Maizes V, Rakel D, Niemiec C. Bütünleştirici tıp ve hasta odaklı bakım. keşfi (NY). 2009 Eylül-Ekim, 5 (5): 277-89.
McEachrane-Gross FP, Liebschutz JM, seçilen tamamlayıcı ve alternatif tıp (CAM) kanser veya kronik ağrısı olan gazileri tedavilerin Berlowitz D. kullanın: a. Kesitsel BMC Kompleman Altern Med . 2006; 6: 34.
Modi AA, Wright EC, Seeff LB. . Bir yorum: Kronik hepatit B ve C tedavisinde tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) Antivir Termallerini . 2007; 12 (3): 285-95.
Moquin B, Blackman MR, Mitty E, Flores S. Tamamlayıcı ve alternatif tıp (CAM). Geriatr Nurs . 2009 Mayıs-Haziran; 30 (3): 196-203. İnceleme.
Ortiz BI, Shields KM, Clauson'a KA, Clay PG. Amerika Birleşik Devletleri. İspanyolların arasında tamamlayıcı ve alternatif tıp kullanımı Ann.Pharmacother . 2007; 41 (6): 994-1004.
Pelletier KR, Astin JA. Entegrasyon ve tamamlayıcı ve alternatif yönetilen bakım ve sigorta sağlayıcıları tarafından tıp geri ödeme: 2.000 güncelleme ve grup analizi. Orada Altern Sağlık Med . 2002, 8 (1): 38-39, 42, 44.
CAM delil aranıyor Pilkington K.: terapi özel arama stratejilerinin bir değerlendirme. J Altern Kompleman Med. 2007; 13 (4): 451-9.
Rakel. Aile Hekimliği Ders Kitabı. 8th ed. Philadelphia, PA: Saunders, Elsevier bir Damga; 2011.
Ribeiro MA, Harrigan'ın RC. . Meme kanseri tedavisinde Hawaii'nin Asyalı kadın tarafından Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp kullanılması Hawaii Med J . 2006; 65 (7): 198-205.
Sarnat RL Winterstein J Cambron JA. . Ek 3 yıl güncelleme: bütüncül tıp bağımsız hekim derneği klinik kullanım ve maliyet sonuçlarını J Manipülatif Physiol Termallerini. 2007; 30 (4): 263-9.
. Shorofi SA, tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) Arbon P. Profesyonel kullanım: Adelaide beş metropol hastanelerde bir anket Ther Clin Teori tamamlayın. 2010; 16 (4): 229-34.
Tan G, Craine MH, Bair MJ, et al., Kronik ağrı. Için seçilmiş tamamlayıcı ve alternatif tıp müdahalelerin etkinliği J Rehabil Res Dev . 2007; 44 (2): 195-222.
. İngiltere'de Thomas KJ, Nicholl JP, Coleman P. Kullanım ve tamamlayıcı tıp harcamaları: nüfus tabanlı bir anket . Zorunlu Ther Med 2001; 9: 2-11.
Gastrointestinal bozukluklar için Tillisch K. Tamamlayıcı ve alternatif tıp. Clin Med . 2007; 7 (3): 224-7.
Tindle HA, Davis RB, Phillips RS, Eisenberg DM. . 1997-2002: ABD yetişkinleri tarafından tamamlayıcı ve alternatif tıp kullanımı eğilimler Orada Altern Sağlık Med . 2005; 11 (1): 42-9.
Waterbrook AL, Southall JC, Strout TD, Baumann MR. Acil hasta ve doktorlar tarafından bilgi ve tamamlayıcı ve alternatif tıp kullanımı. J Emerg Med. 2010; 39 (5): 569-75.
Winnick TA. Doktorlar, tıbbi ve tamamlayıcı ve alternatif tıp:. Bütünsel uygulama bağlam Sağlık (Londra). 2006; 10 (2): 149-73.

Alternatif İsimleri

Alternatif tıp; Doğal tıp; Holistik tıp

ivythemes

{facebook#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {twitter#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {google-plus#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {pinterest#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {youtube#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {instagram#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget